11.5.10

anneden anneye :)

'Bu yazıyı yazalı çok olmuştu ama anneler gününde moralim bozuk olduğundan yayınlayamamıştım. Şimdi biliyorum ki annemin arkadaşlarından birisi yine çıkış alıp bu yazıyı okutacak. Annem de dükkanda duvarına asacak meraklı annenin yazısını. O zamana kadar ben de okutmayacağım, susup bekleyeceğim ki kendi kendine okusun :)'


 
Ben ANNE oldum. Sen ANNE+ANNE oldun; sana 2 kat fazla düşkün oldum :)

Annelik dünyanın en zor mesleğiymiş!

Ne okurken bu kadar zorlandım ne de çalışırken!

Anneliğin saati yok, günü yok!

Derdini anlatamayan bir bebek ve ona adanacak yıllar!

Seni üzdüm bazen...

Asilikler ettim zamanında;

kapıları vurdum yüzüne,

günlerce surat astığım oldu...

ama bir öpücükle affettin hep beni!

Benim doğum sancısı çekerkenki bakışın gözümden gitmiyor!

Ben de 'Çekilir mi' dedim, çektim ama unuttum bile!

Bir bebekle sabah akşam uğraşılır mı dedim, 7/24 gözünün içine bakar oldum!

Uykumu bölmem dedim, uyumuyorum!

Kızımın aynı ben olduğunu söylediklerinde içim eriyor!

Ne mutlu ki ben de aynı sana benziyorum!

'canının canının canı' diye hala fedakarlık peşindesin...

Ben onu emzirirken sen beni besliyorsun!

O ağladı diye üzüldüğümde, sen ben üzüldüm diye onu kucaklıyorsun!

Kucağımda gazını çıkarmaya uğraşmaktan sırtım ağrıdı diye bana masaj yapıyorsun!

Benim gözüm kızımda, senin gözün hala kızında!

Anneler günün kutlu olsun, Allah sana sağlıklı ve uzun ömür versin ki hep yanımda ol annem :))

10.5.10

İlk anneler günüm :(

Yakın zamana kadar benim bayramım 23 Nisan'dı!

O gün arkadaşlarım beni arar, bayramımı kutlarlardı :)

Artık hızlıca yol katettim ve Mayıs ayına 'anneler günü'ne terfi ettim!

Geçtiğimiz Pazar da 'benim günüm'dü! İlk anneler günümdü!

Herkes kutlamak için aradı ama ben ilk anneler günümden hiç 1 şey anlamadım...

Simre'cik güne kakasını yapmakla başladı (kendisi bezine yapmıyor, bezini açtırıyor, başında bekletiyor... Poposuna bulaşsın istemiyor da titiz kızımız :)

Sonra bebeğin hijyeni, mini banyosu, giyinmesi, yedirilmesi derken Hasot o sırada açlıktan bayılmalardaydı.

Bir an evvel evden çıkıp 1 şeyler yemek istiyorduk ama gün içinde bir sürü aksilikler yaşayınca yediğimizden 1 şey anlamadığımız gibi 1 de trafik kazası atlattık.

Allah kızımızı bize, bizi de birbirimize bağışladı!

Hep diyorum ya Nescafe 3'ü bir aradayız biz. Kahvesi Haso, sütü ben, şekeri de Simre'cik :)

Birbirini düşünen, düşkün olan, canı yananla canı yanan 3'ü bir aradayız biz!

O günden beri benim tansiyonum yerlerde, başım, boynum ve belim birbirine kenetlenmiş beni rahat bırakmıyorlar!

Simre çok huysuz, geceleri uyumuyor ve bütün gündüz ağlıyor!

Öyle içten, öyle kötü ağlıyor ki ben de saçlarımı yoluyorum!

Bütün gün deli dilaver gibi Simre'yi yatıştırmaya çalışmaktan bitmiş durumdayım.

Doktorumuzu aradık, rahatlatıcı 1 ilaç önerdi ama ilaca gerek kalmadan dün itibariyle erken gelen babasının kucağında sakinleşti.

ve sabaha karşı gülücükler atmaya başladı!

Artık uyanıkken bize tepki veriyor, şaşkın şaşkın bakıyor ve sonra tatlı tatlı gülüyor!

Bu arada ben; Evet başta süperdim, güzel taşıdım, güzel doğurdum, güzel baktım derken sanırım tükendim.

Simre'yi tutmaktan, taşımaktan, pışpışlamaktan, heryerim tutulmuş durumda. Yemek yemeyi unutuyorum, unutmaktan ziyade Simre'cik 5 dk bile boş bırakmıyor beni!

ama o güldüğü zaman full şarj oluyorum, hepsini unutuyorum :)

7.5.10

Simoti ile ilk gezimiz :)

Günlerce sabırsızlandım.

Annesi gezmeci, kızı da gezmeli! ama ne zaman?

Havalar ısınmalı ve biz sokaklara dökülmeliydik

ve bir gün 'güneşi gördüm' :) Günlerden Pazar'dı. Babamız da evdeyken çıkmalıydık artık!

Simo'nun 24. günüydü. Topladık pılımızı pırtımızı, dışarda kahvaltı edelim dedik..

Neyimize güvendiysek!?!

Bu arada pıl ve pırt toplamak hiç de kolay değil!

Onu da alalım, bunu da alalım, şusu, busu, onun parçası falan derken çıkana kadar kan ter içinde kaldık.

Elime koluma bi baktım sanki tatile gidiyoruz.

Çantam, çantası, bebek arabası, oto koltuğu parçası, rüzgarlık, yağmurluk ve Simre!

Eeee kapıyı kim kitliycek?

O gün annemin varlığı yine hayat kurtardı :)

El kadar bebek, 3 kişi peşinde çantalarını, eşyalarını taşıyor.

Bunun bi pratik yolu olmalı, arabada mı yaşasak acaba?!?

Pazar günlerimizin klasiği Teşvikiye Saray'a gitmek vardı aklımızda...

Dışarda oturucaktık, Simo da hava alıcaktı...

Ben Saray'a pat pat giriyodum ama şimdi elimde yeni tanıştığım bebek arabası ve içinde Simoti vardı.

O masaların arasından nasıl geçiricektim?

Hasot arabayı parketmeye gitti.

Annem de her zamanki gibi başka bi masada arkadaşlarını gördü ayaküstü sohbete daldı.

Ben de kaldım mı elimde arabayla :)

Garsonlardan yardım istedim mi istedim, insanların sandalyelerini ite kalka oturacağımız masanın oraya geçtim mi geçtim ama bi türlü arabayı geçişi kapamayacak şekilde yerleştiremedim.

Bu sırada Simre ağlamaya başlamasın mı :)

Allah'ım gezmecilikten vazgeçiyorum, eve dönelim deme aşamasındayım!

Ben nasıl kahvaltı edicektim?

Ne yedim, nasıl yedim bilemedim, bir süre sonra yürüyüşten gelen ablamla eniştem de yanımıza geldi.

Ablama Simre'yi pasladığım ara bişeyler yedim sanırım :)

Özetle Simoti'yi dışarı çıkardık, perişan olduk ama olsun kahraman biziz! :)

6.5.10

Babababası ve babaannesi ziyaretimiz :)

Bugün ilk ev gezmemize gittik.
Simoti'yi el öpmeye götürdük ama o ne yaptı?

Dedesine dil çıkarma şirinliği yaptı, herkesi güldürdü :)

Akşam 9'da banyomuzu yapmaya 10'da da son kez anne Mö'den karnımızı doyurmaya :) ve sonra uyumaya alıştığımız için misafirliğimizde de rutini bozmadık ve uyuyakaldık :)

Sonra babanın kollarında evimizin yolunu tuttuk ve gece nöbeti için hazır asker beklemeye başladık :))

Simo yaaa! Uykumun düşmanısın, beni 'Möö' olarak çok hırpalıosun, uyudun sanıp yatağına yatırdığımda o cingöz gözlerini sonuna kadar açıosun, beni deli ediyosun ama çok seviyorum seni!:)

5.5.10

Babamızın doğum günü! :)

Bugün 5 Mayıs!

İşçi bayramının 4 gün sonrası işte, başka 1 özelliği yok :)))

Yok, yok bugün çooooooook önemli 1 gün, bugün babamızın doğum günü!

Ben Simoti'nin peşinde sürünürken Haso da unutmuş olduğumu düşünedursun, ona gönderdiğim çiçekleri görünce de bayıladursun :)))

Simo, babasına sürpriz çiçek gönderdi ve çiçeklere de not iliştirdi.

Aslında notta 'annemle yemeğe çıkar mısınız? Bana teyzem bakar' da yazdırıcakmış ama onu annesi direk teklif etmek istediğinden son anda vazgeçmiş :)

İşte Simoti'nin babasına süprizi!


28.4.10

Kedi beni tırmaladı!!!!!

Simre için çekik gözlü Japon kedisi demiştim...

Babası da öyle diyor artık!

ama öyle böyle değil tam japon kedisi!

Kedi gibi miyav miyav sesleri çıkarıyor, arada sinek görmüş kedi gibi 'kıhhh'lıyor! ve şimdi de beni tırmalıyor!

Tırnaklarını kesiyorum, anında uzuyor! (kedi tırnağı kesme konusunda profesyonel oldğumdan Simre'de de hiç zorluk yaşamadım:)

ve bugün o minik ellerini hep kapalı tuttuğumuz için kıyamadım. Biraz eldivenlerini çıkarıyım, seviyim, öpiyim sonra banyo yaptırıyım dedim.

Eldivenleri çıkardığım an 5 parmak ve beraberinde 5 tırnak yanağıma cırtttttttttt diye çizik attı!

Sanki kavgadan çıkmışım, yüzüm çizik içinde.

Kedim mi var?

Hayır, japon kedisi kılıklı kızım var :)

26.4.10

Offline'ım :)

7/24 Simre için çalışmaktayım.

Çamaşır makinasının düğmesine basacak vaktim yok!

Yemek yemeyi unutuyorum.

İnternete giremiyorum! Maillerime bakamıyorum, face'imin book'unda kendimi güncelleyemiyorum, bloğuma yazı yazamıyorum...

Emzirme konusunda yaşadığımız sıkıntılar sırasında dualarım biraz fazla gelmiş olucak ki bu sefer emzirmediği anı kolluyorum.

Yapışkanla yapıştırılmış gibiyiz!

Babasını bekliyoruz ki omzuna tükürelim, kocaman 1 gaaark yapalım :)

Özellikle anane ve babanın t-shirtlerinin omuzlarına beyaz beyaz süt lekeleri yapıyoruz!

Evimiz süt kokuyor, kapıdan girmeden 'içerde bebek var' kokuları siniyor apartmana...

Uykusuzluk, sırt ağrıları ve evde kapanmaktan sıkılmak dışında (babayla arada kaçsak da) derdim yok.

Evde durmaya sabretmekteyim.

Minyatürlükten çıksın, havalar düzelsin nasıl ki karnımda hop hop gezdirdim yine öyle gezicez kızımla her gün

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...