lezzet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
lezzet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7.3.21

Masalar dolsun, satışlar artsın, lezzetleriniz yayılsın!


Restoranlar, Covid19 ile ciddi yaralar aldı. Hatta İzmir'deki deprem ile birlikte çıkmaza giren işletmeler oldu. Yaraları bir nebze de olsa sarabilmek adına 'normalleşme sürecinde yeniden açılabilen mekanlara sosyal medya kanalı ile seslendik. Ücretsiz olarak instagram sayfamızda yer vereceğimizi ve sponsorlu reklam ile de destekleyeceğimizi açıkladık. Gelen mesajlar bizler için çok kıymetliydi. İşine sahip çıkan, Türkiye'nin dört bir yanından bize ulaşan işletmelere teşekkür ediyoruz. İşlerine sahip çıktıkları için, yıkılmadıkları için, ayakta kalmak için de sosyal medyayı yakından takip etmek gerektiğinin bilincinde oldukları için tebrik ediyoruz. 

Bize güzel dileklerini sunarak görsellerini ve instagram adreslerini paylaşan işletmeler genellikle Antep, Adana ve Mersin yoğunlukluydu. (Boşuna en iyi mutfaklar seçilmiyor o bölgeler) :) Görselleri tasarımlarımıza uygun ölçülerde olan, instagram adresleri yeterli verilmiş olan işletmeler için renkli bir post hazırladık. 

Biz onlar için çalışırken çok zorlandık çünkü döner, hamburger, kebap lezzetlerine karşı koyamadık. Onlar kadar lezzetli miydi bilmiyoruz ama sürekli acıktığımız için yakın çevremizdeki restoranlardan yemek siparişi vererek çalıştık :) 

En kısa sürede gerçek lezzetlerini deneyimlemek, sizlere daha detaylı sunabilmek ve sizi de acıktırabilmek adına şehir şehir gezmeyi planlıyoruz. Çünkü maalesef şöyle bir gerçek var ki; etin lezzeti 'hayvanın beslendiği yöre' ile ilişkiliymiş. 

Bu lezzeti İstanbul'da sağlamak için üretim tesisleri kuran ya da memleketinden getirten işletmeleri de unutmamak gerek. Onlar bizim canımız, mesela Nuri Usta'nın Beyoğlu'nda Eski Babel Ocakbaşı'nda pişirdiği etlerin yöresi ve terbiyesi birleşince ortaya çıkan şöleni tarif etmemiz imkansız. İstanbul Dudullu'daki Ağababa Döner (instagramdaki videoları izleyin, ilk uçağa atlayıp gelirsiniz) ya da aynı şekilde Antalya'daki Sıralı Kebap'ın unutamadığım lezzetleri için 'aman Allah'ım' diyoruz. 

Kebaptan kısaca bahsettik. Balık mevzusu ise çok derin. Balığın ne kadar tazesini temin ederseniz edin, onu pişirmeyi bilmiyorsanız sınıfta kalırsınız. Tabi balık ve ot mezeleri de çan eğrisine etki eden derslerimizden :) 

Size Yeşilköy Yüksel Balık'ın tazecik balıklarını, Küçükyalı Calipso'nun mezelerini, Ikaria Balık'ın ara sıcaklarını tavsiye etsem ne dersiniz? Sanmayın ki hepsi tek kalemde iddialı. Bu bahsettiğim balık restoranları İstanbul'un seçkin konuklarına hizmet veren şık, lezzetli ve hijyende öne çıkan işletmeler. Emin olun hepsini detaylı olarak yazmazsam ve gidip de lezzetlerini tatmazsanız anlayamazsınız. 

Ben İstanbul'un lezzetlerini size anlata anlata bitiremem ama bu yazının kahramanları 'işletmesine sahip çıkan' işletmeciler. Sosyal medyanın gücünü bilen, kavrayan ve kullanan işletmecilere destek olmak adına Türkiye genelinde hizmet veren mekanların instagram adreslerini @simreiletisim hesabımızda paylaştık. 



4.8.19

Yeni bebek: Alaca Beirut!


Bu gece yeni bir bebek doğdu!
ALACA BEIRUT

Tatilde olmasam tabi ki açılıştaydım. Çünkü bilen bilir farklı olanı severim. Hele ki lezzete ve sahnesine önem veriyorsa oldukça çok...

Yeme - içme sektöründe 15 yılı aşkın süre boyunca dergi ve internet sitesinde tatma yazma ve gurme toplantılarından öğrendiğim en önemli detay 'EMEK'...

Alaca Beirut ve diğer Alaca şubeleri Okday Kaçan'a emanet. Okday, eğlence sektörüne Gece Türk portalı ile damga vuran; (kurumsal çalıştığım dönemde rakip firma :))) öncesinde tanışmamış olsam da gıyabında tanıdığım isimlerden...

Eğer sen emek harcıyorsan, en iyisi olsun diye günlerce toplantılar, tadımlar ve sahne için çalışmalar yapıyorsan büyük bir alkışı hak edersin ve sektörde uzun soluklu yerini garantilersin.

Hazırlıklarına birebir şahit olduğum Alaca Beirut da başarılı olacağına inandığım bebeklerden...

Sahne şovlarına ba - yıl - dım!

Daha önce ziyarette bulunduğum seçkin mekanların açılışlarında denk geldiğim Oryantal ve modern dansı sıradışı şovlar ile harmanlayan Alya ile çalışıyor olmaları büyük avantaj. 

Hani; 'dur yavrum ateşle oynama' dediğimiz tehlikeli oyunları, çekici bir gösteriye dönüştüren ekip aynı zamanda yine 'cıss' kategorisinde yer alan kılıçlarla da muhteşem bir dans çalışması sergiliyor...

Ben özet geçtim, hikayenin tamamı için Etiler'deki yeni nesil meyhane konseptinde açılan Alaca Beirut'u deneyimlemelisiniz.

 'Siz rakınızdan bir yudum aldığınızda masal başlayacak ve belki de kahramanı siz olacaksınız…'



Taze taze bültenle (hem de bizzat zatalimin yazdığı...)  sizi bilgilendirmek bana düşer, en kısa zamanda ziyaret ise sizlere :)


ALACA BEIRUT Etiler

Geleneksel Lübnan Mutfağı’nın enfes damak tadı ile birleşen menüsü, meyhane konsepti ile İstanbul’un gözde semti Etiler’de Alaca Beirut’ta buluşuyor.

Şıklık, Kalite, Konfor…
Eğlencede sınır tanımayan konsepti, çok özel sahne Showları ve muhteşem ambiyansı ile bambaşka bir meyhane konseptine hazır mısınız?
Meze ve kebap çeşitleri ile nam salmış Lübnan’a ait çok özel lezzetler, tutkulu şefimizin ellerinden yöresine has malzemeler ile hazırlanarak damaklarınızı şenlendirecek.
Seçkin mezeler, rakı kadehleri ile masada buluşurken sizler de en sevdiklerinizle tadına doyulmaz eğlence ve lezzetler için Alaca Beirut’ta buluşmaya ne dersiniz?

Meyhane ve Mangalbaşı bir arada!
Rahat oturma düzenine hakim, geniş aralıklı masaları ile sahne alanında ‘Meyhane’ konsepti ve dileyenler için mangal keyfi yapabileceğiniz ‘Mangalbaşı’ konseptini aynı mekanda bir arada sunan mekanda Ortadoğu ve Türk mutfak kültürünün lezzetleri ile harmanlanan eğlenceye davetlisiniz…
Lezzetli menüsü, yemeklerin sunumları ve girişten itibaren göze çarpan şık dekorasyonu ile Alaca Beirut, Akdeniz insanının sıcaklığı ve samimiyetinin hakim olduğu ambiyansı ve eğlencesi ile çok konuşulacak!

Muhteşem sahne şovları! Oryantalistik sıradışı ateş, kılıç ve tanura...
90’lar ve güncel popüler Dj performansına, daha önce hiçbir yerde görmediğiniz, uzun çalışmalar sonucu oluşturulmuş enstrüman, oryantal ve dans ekipleriyle bütünleşen sıradışı sahne şovları eşlik edecek.

Siz rakınızdan bir yudum aldığınızda masal başlayacak ve belki de kahramanı siz olacaksınız…

Sitare 



31.8.18

Gurmeli dergi :)

'Gecce Gurme Kurulu'ndan 'Kışa Merhaba!

'Türkiye’nin en iyi gazetecileri, köşe yazarları, gurmeleri, yeme, içme ve eğlence sektörüne yıllarını vermiş en iyi isimler, Kenan Erçetingöz başkanlığında Swissotel The Bosphorus’un muhteşem terasında buluştu.
Hiç kimsenin kolay kolay bir araya getiremediği isimler, Gecce Gurme Kurulu olarak yine tek çatı altında toplandı. Güneri Civaoğlu, Yelda İpekli, Uğur Talayhan, Arda Türkmen, Ertuğrul Özkök, Mehmet Yaşin, Dilara Koçak, Ebru Erke, Sermet Severöz, Ali Esat Göksel ve Kenan Erçetingöz, göz açıp kapayıncaya kadar geçen yazı uğurlamak; ‘Kışa Merhaba’ demek için ve tabiî ki Türkiye’de ilk ve tek olan, çok yakında ‘kış sezonu’ için raflarda yerini alacak olan Gecce Winter Guide’ın tohumlarını atmak için bir araya geldi.

Seçkin isimler, muhteşem İstanbul manzarası eşliğinde kimi zaman kahkahalarla ortak noktalarda buluşsa da kimi zaman birbirlerini eleştirerek yeme – içme ve eğlence sektörüne dair tüm gelişmeleri değerlendirdi. Kış sezonunda yeni açılacak mekan dedikoduları, uzun yıllardır aramızda olan mekanlar ve ekonominin gidişatına direnemeyerek kapanan mekanlar tek tek masaya yatırıldı.


Ülke olarak bizi zor günlerin beklediği ile ilgili umutsuzluğa kapıldığımız anlarda; bu çöküşün mekanlarda daha olumlu bir etki yaratacağını savunan Gecce Gurme Kurulu, yeni açılan mekanların ayakta kalabilmeleri ve direnebilmeleri için ‘en iyisini en makul fiyata’ sunarak ve kaliteli hizmetten ödün vermeyerek sektörde kalıcı bir yer edinebileceklerini dile getirdiler.

Yıllardır aramızda olan ya da çok büyük masraf ve emeklerle açılan mekanların kısa sürede yarı yolda kaldıklarını belirten engin bilgi ve tecrübelerine güvendiğimiz, dünyanın dört bir yanını karış karış gezen ve lezzet uzmanı haline gelmiş Gecce Gurme Kurulu’muzun değerli isimlerinin değindiği en önemli nokta ‘ekonomik olarak dibe vurduk ama şimdi ayaklarımızı basıp sıçrama vakti!’

Biz Gecce’nin gücünü arkasına alan tüm mekanlar adına diyoruz ki; "Kış sezonunda yeme - içme ve eğlence sektörü en verimli dönemini yaşayacak!" Biz sizin yanınızdayız…


16 Roof bu kez ‘Gecce Gurme Kurulu’nu ağırladı!
Bu muhteşem gecceye ev sahipliği yapan Swissotel The Bosphorus – 16 Roof’un başarılı ve tanınmış Peru’lu Şef Bruno Andres Santa Cruz'un hazırladığı menü, tüm gurmelerin damaklarını çatlatacak cinstendi. Esprili sohbetin hakim olduğu masadaki tüm ikramlar pozitif eleştiriler eşliğinde tadıldı ve sonrasında ‘The Best Roof in Town’ sloganı ile gerçekten şehrin en iyi terası olan ‘16’da tatlı ve meyve eşliğinde eğlenceye devam edildi. Yaz sezonu boyunca müzik, dans, eğlence ve lezzetin bir araya geldiği 16 Roof bu kez ‘Gecce Gurme Kurulu’nu ağırladı! Seçkin isimler menü kartlarını tek tek imzalayarak bu muhteşem gecceyi ölümsüzleştirdiler...

Şehrin merkezinde gerçek bir beş yıldızlı deneyim sunan Swissôtel; İstanbul Boğazı, Anadolu Yakası ve eski İstanbul’u panoramik gören manzarasının yanı sıra menüsünde de dünyanın ilgi odağındaki mutfağı Peru ile Akdeniz’in modern tatlarını aynı çatı altında buluşturmuş.

Bruno Andres Santa Cruz; Lima doğumlu şef, bugünkü kariyerinin ilk adımını 16 yaşında atarak aşçılık eğitimi alıyor. Başarılı bir şef olma yolunda, Peru’nun kuzeyine giderek Peru yemeklerini öğreniyor. Peru mutfağını, “Dünyanın keşfetmesi gereken bir Latin Amerika lezzeti” olarak tanımlayan ünlü şef, hazırladığı tarifleri en özel ve benzersiz sunumlarıyla taçlandırıyor. Peru mutfağında İspanyol etkisinin yanı sıra İtalyan, Japon, Çin, Afrika ve hatta Arap ülkelerinin de etkileri görülüyor. 80’den fazla çeşit iklime sahip Peru’nun bereketli topraklarında çok çeşitli patates, mısır, biber, avokado, kinoa ve şifalı otlar yetişiyor. Bu çeşitlilik ve etkilenilen kültürler, bugünkü Peru mutfağının doğmasına sebep oluyor. Şef Bruno’nun imzasını taşıyan 16 Roof menüsü son derece iddialı!


GECCE GURME KURULU

İşte Türkiye'nin yeme, içme ve eğlence sektörüne yön veren isimler!

Güneri Civaoğlu
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken aynı zamanda gazetecilik de yapan Cıvaoğlu, Akis dergisi ve Yeni İstanbul gazetesinde muhabir olarak çalıştı. TRT'nin kuruluşunda sabah haberlerini hazırlayan ekibin başındaydı. Strasbourg Üniversitesi'nde bir süre ekonomi okudu, izleyen yıllarda Tercüman Gazetesi'nin genel yayın yönetmeniydi. Güneş Gazetesi'ni ortağı ve genel yayın yönetmeni olarak kurdu. 1986-1996 yılları arası Sabah Gazetesi'nde köşe yazarı, Show TV nin genel müdürü idi. 1996'dan bu beri Milliyet Gazetesi'nin başyazarıdır.

Ertuğrul Özkök
Ertuğrul Özkök 4 Ağustos 1947'de İzmir'de doğdu. Aslen Bulgaristanlı olan ailesi mübadele sonrası İzmir'e göç etmiş. İzmir Namık Kemal Lisesi ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksekokulu'nda okuyan Özkök, bir yıl TRT'de muhabir olarak çalıştıktan sonra öğretim hayatına Fransa'da İletişim Bilimleri'nde doktora yaparak devam etti. Hacettepe Üniversitesi'nde 1986 yılına kadar öğretim üyesi görevini üstlendikten sonra, Hürriyet Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak 20 yıl görev yaptıktan sonra bu görevi 29 Aralık 2009 tarihinde bıraktı.

Mehmet Yaşin
20 yılı aşkın bir süredir çeşitli gazetelerde muhabirlik, yazı işleri müdürlüğü ve yayın yönetmenliği yaptıktan sonra Atlas dergisini çıkardı. Daha sonra Doğan Dergi Grubu'nda Genel Müdür olarak çalıştı. Daha sonra Doğan Kitap'ı kurdu. Uzun yıllar yayın yönetmenliğini yaptı. Bu süre boyunca birçok genç yazarı okuyucuya tanıttı. Yayıncılıktan sonra CNN Türk televizyonunda 'Yol Üstü Lezzet Durakları' programını yapmaya başladı. Aynı anda Hürriyet gazetesinde, Atlas, Capital gibi dergilerde lezzet yazılar kaleme aldı. Hem gazete, hem sosyal medya hem de televizyonda geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

Ahmet Örs
1942 yılında İstanbul'da doğdu. Gazeteciliğe 1967 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı. 1981 yılında Hürriyet Gazatesi'ne geçti. Magazin Müdürü olarak sürdürdüğü görevine Hürriyet Dergi Grubu Genel Yayın Müdürü olarak devam etti. Sabah Grubu'na bağlı 1 Numara Hearst Yayıncılık A.Ş'de Genel Müdür Yardımcısı görevindeyken 2001 yılında emekliye ayrıldı. Halen Sabah Gazetesi'nde gurme yazıları yazan Ahmet Örs, mutfak kültürünün vazgeçilmez isimlerinden biridir.

Kenan Erçetingöz
1962 İzmir doğumlu olan Kenan Erçetingöz, 35 yıllık gazeteci. Mimar Sinan Üniversitesi, Endüstri Tasarımı Bölümü’nde okudu. 16 Haziran 1993’te Alem Dergisi’ni yayın hayatına sokarak dergiciliğe adım attı. Ardından Top Secret ve Şamdan dergilerini çıkararak magazin dünyasında yeni bir devrim başlatan Erçetingöz, 2001 yılında gecce.com’u kurdu. Yeme-içme ve eğlence sektörüne ayrı bir önem veriyor. En çok “ödediğim paranın karşılığını aldım” dedirten mekanları seviyor.

Arda Türkmen
Arda Türkmen 1975 doğumlu genç bir girişimci. Lise eğitimini Saint Benoit Fransız Lisesi’nde alan Türkmen, üniversite eğitimini Bilgi Üniversitesi'nde çift dalda yaparak İşletme ve Sahne Gösteri Sanatları bölümlerinden mezun olarak tamamlamıştır. İş hayatına öğrenci turları düzenleyerek başlamış, yine aynı yıllarda yürüttüğü işletmecilik deneyimleri ile yiyecek içecek sektörüne geçiş yapmıştır. 2003 yılının sonlarına doğru kurduğu roka davet isimli catering firmasının ardından Asmalı Mescit'te açtığı Leblon 11 isimli restoranı açmıştır. Asmalı Mescit'te yaşanan masa, sandalye olaylarının ardından mekanı kapatma kararı alan Arda Türkmen'in son gözdesi Forneria. Türkmen aynı zamanda TV8'de yayınlanan Arda'nın Mutfağı programı ile de evlere misafir oluyor.

Yelda İpekli
1967 Ankara doğumlu olan Yelda İpekli işletme eğitiminden sonra stratejik pazarlama ve marka yönetimi konusunda uzmanlaştı. Uluslararası pazarda birçok markaya; farklı pazar konumlandırmaları, müşteri yönetimi ve marka yönetimi konusunda danışmanlık vermektedir. Çin ve Arap yarımadasında uzmanlaşmıştır. Perakende, mağazacılık, moda, lüks tüketim ürünleri, otelcilik ve konut pazarlama ve markalama konusunda uzmandır. "Marka yönetmek için hayatı ve dinamikleri anlamak gerekir" görüşünü benimsemektedir. Dünya trendlerini takip etmenin işinin bir gereği olduğunu düşündüğünden kendisi çok geziyor ve çok okuyor. Uzun süren TV programcılığın yanı sıra uluslararası platformda uzmanlığı konusunda konuşmacı olarak yer alıyor ve birçok yayında yazı yazıyor.

Sermet Severöz
20 Haziran 1969 Ankara’da doğdu. Orta eğitimini Ankara Özel Tevfik Fikret Fransız Lisesi’nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünün ardından Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu bölümünü bitirdi. Mag Dergisi’nde yiyecek-içecek ve gezi yazarlığı ile başlayan kariyeri OK Türkiye Dergisi ile devam etti. Halen Habertürk Gazetesi “life style” köşe yazarlığı yapmaktadır.

Uğur Talayhan
Otelcilik sektöründe 27 yıllık tecrübesi ile, alanında deneyimli Uğur Talayhan aynı zamanda İngiliz vatandaşıdır. Şeflik kariyerine 17 yaşında başlamış olup sonrasında Londra’da 27 yaşında önce Mutfak Şefi ardından Yiyecek & İçecek Müdürü olarak kariyerini ilerletmiş olup sırasıyla Portekiz, Dubai ve Çin’de değişik yöneticilik pozisyonları ile devam etmiştir. Kariyerinin ilk başladığı rotası olan İstanbul’a 21 yıl sonrasında 2017 Haziran ayında geri dönmüştür. Dünya çapında edindiği otelcilik tecrübesini Türkiye’ye dönerek Accor Hotel grubunda değerlendirmek üzere, Türkiye Lüks Markalar, Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel The Bosphorus, Istanbul Genel Müdür’lük görevini üstlenerek kariyerine devam etmektedir. Alanında dünya çapında yaptığı girişimler ve başarılarıyla Türkiye’de ilklere imza atmıştır.

Ebru Erke
Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliğini bitirdikten sonra doğru beslenme ve sağlıklı yaşam üzerine radyo ve tv programları yapmaya başladı. Uluslar arası geçerliliği olan zeytinyağı organoleptik tadım ve şarap sertifikaları bulunan Erke, farklı dünya mutfaklarının eğitimini aldı. Halen yeme – içme sektöründe yazar kimliği ile bilgi ve birikimini okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Dilara Koçak
1994’te Hacettepe Üniv. Beslenme ve Diyetetik Bölümünden mezun oldu. 1999-2004 yıllarında Amerikan Hastanesi’nde Beslenme ve Diyet Bölümü Şefi olarak çalıştı. Koçak, kurduğu MEZURA Kliniği’nde uzman doktor, psikolog ve diyetisyenlerden oluşan ekibiyle hem bireylere hem de kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor. Birçok CEO ve holding yönetim kuruluna bireysel beslenme koçluğu yapan Koçak, ABD’de Cleveland Clinic Nutrition Dep. Boston Medical Center, Tufts Univ. Nutrition Dep. Harward U.Children Hsp. Nutrition Det. konusu ile ilgili gözlemler yaparak tecrübelerini güçlendirdi.

Ali Esat Göksel
Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi. Mimari eğitiminden sonra Tübingen’de felsefe ve kültür okudu. Mimarlık Fakültesi’nde on yıl öğretim üyesi olarak çalıştı. Mutfak Kültürü konusunda NTV ‘de iki yıl program yaptı. Mutfak Dostları Derneği ve Chaine d’Rotisseurs’İstanbul’un kurucularındandır. Paris’deki İnternational Gastronomie Akademie’nin yöneticilerindendir. Hürriyet-Tempo-Vizyon-Skylife - Sabah Gazetesi ve Food&Travel’de köşe yazarı idi. 2009’dan bu yana HT Gazetesi’nde kültür ve mutfak kültürü konusunda köşe yazarıdır.
Tatlılardan bahsetmek için sabırsızlanıyorum çünkü öyle bir lezzet var ki; ılık olarak servis edilen unsuz ve şekersiz olmasıyla misafirlerinin gözdesi olan çikolatalı kek… Tamamen içerisindeki çikolatadan şekerini alan kekin lezzetini, damağınızda kalan o tadı asla unutamayacaksınız. Kesinlikle acıbir kahve eşliğinde çikolatalı keki denemelisiniz.




31.5.18

Ramazanı uğurlarken;

 Kalbur Et & Kebap11 ayın sultanı ‘Ramazan’ın son haftaları geldi çattı. İftar programları nedeniyle Ramazan boyunca ziyaretlerimizi iftar sonrası ve iftar esnasında gerçekleştirip canlı çekimler yaptık, özenle hazırlanan sofraları görüntüledik. Bu hafta; şimdiye kadar yediğimiz et&kebap çeşitlerini lezzetlerine göre sıralarsak ilk 5’e girmesi garanti bir mekandaydık.
Anadolu Yakası’nın gelişen bölgesi Şerifali’de yer alan Kalbur Et&Kebap; yılların getirdiği deneyimi muhteşem bir ziyafete çeviriyor. Yalnızca ramazanın ilk birkaç gününü sakin geçiren, sonrasında ise hafta içi şirket toplantılarının, hafta sonu ise çocuklu ailelerin iftar yemeklerine ev sahipliği yapıyor.


Bizleri karşılayan ve bizzat kendisinin oluşturduğu menüsündeki lezzetler ile detaylı bilgiler veren Metin Bey’in tecrübesi ile özeni birleştiğinde müşterilerinin akıllarından çıkamayacak tatlar ortaya çıkıyor. Çok bilinen mekanların isim sahibi olan, açılışlarına kadar işletmeci yönüyle destek veren Metin bey, yeme-içme ve turizm sektöründe çekirdekten yetişmiş bir isim olmasının avantajını şimdi kendi mekanında yaşıyor. Sadece damaklarınızda değil, aklınızda ve kalbinizde de iz bırakan lezzetlerin sırrı; malzemelerin tamamen organik ve yöresel olmasından kaynaklanıyor. Etleri bizzat kendisinin seçtiği, Trakya yöresinin hayvanları ile kendi memleketi Ardahan’dan getirttiği kaz eti ustaların hünerli ellerinde en iyi pişirme teknikleriyle hazırlıyor..


Kebap çeşitlerinin yanı sıra kaz eti ve onun yağında pişen pilavının lezzeti konusunda oldukça iddialı. Döneminde Kars’tan getirilen tuzlanarak kurutulan kaz eti, İstanbul’un şartlarına uygun olarak saklanıyor ve kış aylarında müşterilerine sunuluyor. Biz de o dönemi heyecanla bekliyoruz…

İftar menüsü dışında Tereyağında havlanmış yaprak ciğer, yeşillikler ile birleşip güveçte ayran ve lavaşla sunuluyor. Kayseri’de özenle yaptırılan kayseri mantısı, mezeler, salatalar ve Kalbur’a ait başka hiçbir kebapçıda yiyemeyeceğiniz spesiyal kebaplar, steak çeşitleri… Kafes, şaşlık mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden…


Lokasyonunun merkezi konumda olmamasının bile olumsuz bir etki sağlamadığını restoranın yoğunluğundan anlayabiliyoruz. Plazaların arasında, yeşilliklerle dekore edilerek bahçe havası yaratılan bahçede ramazan sonrası haftasonu kahvaltıları ve et&kebap menüsünden seçkin lezzetleri mutlaka denemelisiniz.


Tüm çalışanlar kibar, güler yüzlü ve müşteri memnuniyeti odaklı, servis ise hızlı ve özenli. Kalabalık olmasına rağmen yemeklerde ve serviste bir eksik olmaması ise şaşırılacak bir detay… Ramazan'ın son günlerinde iftara, sonrasında ise Kalbur Et’in spesiyalleri için yemek şölenine davetlisiniz…






16.5.18

Nişantaşı'nın en'leri!

Bu hafta sizlere önerebilmek için özenle seçtiğimiz ‘Yedikçe sayıklatan mekanları’ gezerken, rotamızı Nişantaşı’na doğru çevirdik. Eğlence, yemek ve kokteylleri ile iddialı iki mekanı hedef aldık. Öncelikle Nişantaşı’nın gözbebeği City’s Alışveriş Merkezinin tam çaprazında yer alan; manzarası ve terasında yer alan rahat oturma grupları ile keyifli bir gecce yaşayabileceğiniz Frankie’yi ziyaret ettik. Sonrasında ise ‘mahalle konsepti’ ile adeta bir buluşma mekanı haline gelen yemeklerindeki lezzeti bir yana, sanata ve doğaya olan olan özeni ile fark yaratan Must’a doğru ilerledik…FRANKIE


Nişantaşı’nda Sofa Otel’in çatı katında yer alan Frankie, kaliteli yemek, yenilikçi kokteyl çeşitleri, mükemmel manzarası ile haftanın 6 günü sunduğu canlı müzik eşliğinde başbaşa romantizm ya da dostlarla eğlenceli bir gecce için birebir!


Asansör kapısı açılır açılmaz gözünüzü alan ihtişamlı dekorasyon ve güleryüzlü ekibin karşılamasının ardından önce Lounge bölümünde Frankie’ye özel bir kokteyl içtikten sonra muazzam sunumları ve lezzetleriyle hazırlanan yemeğinizi tadımlarken, canlı müziğin keyfini sürmek size çok iyi gelecek!


Gecceleri şık ambiansı, gündüz ise şehir ve Boğaz manzarası ile İstanbul’un yemek ve eğlence hayatına renk katıyor. Akşamüstleri Türkiye’nin ilk cin barı "Ten Gin Bar’’da sofistike kokteyl deneyimi, akşam yemeklerinde ise hem alacarte menü hem de ayda bir değişen mevsimine uygun ürünlerin birebir yerinden tedarik edildiği yerelden globale uzanan coğrafi işaretli menüsü, ödüllü şarap menüsü, yüksek servis kalitesi, hafta boyunca farklı konseptlerdeki canlı müzik programları ve DJ performansı ile birbirinden farklı deneyimleri yaşayabileceğiniz samimi bir ortam!


Frankie’nin her hafta değişen mönüsündeki lezzetleri tatmadıysanız bir an önce yerinizi ayırtmalısınız. Yemek kalitesi, hizmet, karşılama, müzik mükemmel. Yıllardır aynı kaliteyi koruyan Frankie’de gerçekleştirmeyi planladığımız ramazan sonrası çekimlerimizde ‘canlı müzik’ performansını sizlerle canlı canlı paylaşacağız…

MUST


Girişte bizleri karşılayan “There must be some cool people here” yazısı ile oldukça iddialı bir çekim gücü kullanan mekanın iddialı havası içeride de devam ediyor. Dekorasyonundaki şıklık sanata verdiği değer ve önemle daha elegant bir havaya bürünüyor, duvarlarındaki yağlı boya portre eserler, şık aydınlatmalarla vurgulanarak ışık oyunları eşliğinde sergileniyor.


Yeme içme dünyasının yakından tanıdığı Ercan Gümüşkaya’nın işletmeciliğini üstlendiği mekan, sabah erken saatlerden itibaren konuklarını ağırlamaya başlıyor. Frankie’ye haftasonu gidecekseniz mutlaka rezervasyon yaptırmanızı öneririz, oldukça kalabalık olduğundan yer bulma konusunda sıkıntı çekebilirsiniz.


Nişantaşı’nın buluşma noktası haline gelen MUST, dünya mutfağından zengin lezzetlerde oldukça iddialı! Şef Kadir Aytekin imzalı, dünya mutfağından zengin lezzetlerin sunulduğu menüde başlangıçlarda Köz Patates, Ilık Karides, Levrek Salata, Somon Gravlax ve Izgara Kuşkonmaz; ana yemeklerde Ağır Ateşte Pişirilmiş Dana Yanağı, Ördek Confit, Siyah Morina Balığı; pizzada Kuşkonmazlı, Köfteli ve Mısırlı Pizza öne çıkıyor.


İsterseniz girişindeki zengin botanik bahçesine dahil olarak sokak sohbetlerine dahil olabilir, dilerseniz mekanın gizli kalmış sanatsal köşelerinde yerinizi ayırtabilirsiniz. Mahalle barı konseptinde olan Frankie, dostlarınızla kalabalık buluşmalar, kutlamalar için ideal!

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...