13.10.09

Bye bye mide bulantısı ama ama...

Mide bulantısı, baş dönmesi vs. sıkıntılarım oldukça azaldı.

İşe gitmeye başladım, gezmeye başladım, sokağa çıkamadığım günlere inat eve girmedim derkeeeen GRİP oldum!

Doktorumdan korkuma önce arayamadım (ısrarla kendine dikkat et diyen birine bu haberi nasıl verecektim:), sonra mail attım 'kendimi o kadar korumama rağmen grip oldum' dedim ama sonradan kendimle yüzleşince kendimi hiç de korumadığımı farkettim.

1. Kimseyle Türk usulü merhabalaşmayın( sarılıp öpüşmeyin)

2. Hatta tokalaşmayın bile! ( belki paranoyakça diyeceksiniz ama o kişi az önce hapşırmış olabilir, mikroplar elinde olabilir, ya da hapşırılmış bir paraya dokunmuş olabilir ve siz de elinizi sürekli ağzına götüren biriyseniz şimdiden GEÇMİŞ OLSUN :)

3. Hasta birinin bulunduğu ortamdan koşar adım uzaklaşın. Bana geçmez demeyin, bal gibi geçer...


Sevgili doktorum burnum için rhinomer isimli ilaç olmayan ama burnumu sterilize etmeye yarayacak okyanus suyu gibi bi şey önerdi :) Hemen onu kullanmaya başladım. Bugün 5. gün ve biraz daha iyiyim.

Of yine evden dışarı çıkamıyorum, başka mikropçuklarla karşılaşmak istemiyorum.

Şimdilik bu kadar, bebişim beni hiç rahatsız etmiyor arada kasığımda ufak ve kısa süreli ağrılarla kendini hatırlatıyor artık sadece yemeği fazla kaçırdığım zaman mide bulantısı ve kusma oluyor.

Ennn kısa zamanda tekrar buralardayım ;)

12.10.09

Ben ara vermek istemedim, bebek zorladı :)

Artık herşeye bi bahanem var; bebek istemiyo, bebek izin vermiyo, bebek istiyo :) Her türlü şımarıklık hakkım!?! :)

1 aydan fazla süredir hiçbir şey yazamadım :(

Mide bulantılarım o kadar feciydi ki, kendimi eve kapadım. Dışarı çıkamadım, yemek yiyemedim...

Ramazanın başlamasıyla birlikte yani takriben bebek 5 haftalıkken başlayan mide bulantılarımın şiddeti 10. hafta bittiğinde iyice azaldı.

Yani en başta yaşanacak o en büyük sıkıntılar; 'mide bulantısı, baş dönmesi, kusma, herşeyden tiksinme' sadece 5 hafta sürdü.

Her bünyeye göre değişen bu süreçte, bebek kendine benim bünyemde yer edinmeye çalışıyordu.

10. haftada sırtını bana yaslamış, kol ve bacak çıktıları ile o koskocaman şeker kafacığına güzelce yer edinmiş olan bebiş artık beni rahat bıraktı.

Sabah kalkar kalmaz başlayan şiddetli mide bulantılarım, baş dönmelerim son derece azaldı.

Yazamadığım sürede yaşadıklarım gerçekten anlatılmaz yaşanır! Tüm meraklıların merakını gidermesi için kısaca özet geçiyorum...

- Her sabah mide bulantısı ve baş dönmesiyle uyandım.
- Günü hiç yemek yemeden kapadığım oldu. Özellikle et ve süt ürünlerinden inanılmaz derecede tiksindim.
- Tavsiyeler üzerine beyaz leblebi, çubuk kraker ve ekşi şeylerle toparlanmaya çalıştım.
- Su bile içemedim.
- Hiçbir şey yemediğim halde devamlı kustum.
- 1 ayda 4 kilo verdim.
- BUZDOLABI ise tam bir kabusum oldu. Kusmak için sadece mutfak kapısını bile açmam yeterliydi. Buzdolabının yanına yaklaşmak ise bir felakettti benim için.
- O süre içinde mutfağın kapısından içeri giremedim. Su içmek için bile sevgili eşim Hasosh'u bekledim ki bana su versin :(
- Kayınvalidemin eşimle birlikte gönderdiği yemekleri bile yiyemiyordum. Yaşamak için haftada bir tost yiyordum bir de eşimle dışarda yemek yiyebiliyordum.
- Ekim ayı itibariyle başka evlerde rahat rahat yemek yemeye başladım, başka evlerin buzdolaplarını açabildim, kayınvalidemin eve gönderdiği yemeklerle karnımı doyurdum.
- Şimdi ise eskisi gibi yemek yapabileceğim günleri bekliyorum :)

Sıkıntılı zamanlarımı doktorumla paylaştığımda 'yemek yemememe' kızacağını düşündüğüm halde 'çok normal' olduğunu yakında düzeleceğini söylüyordu hep... Doktorunuza inanın ve güvenin, onun dışında etrafa soru sormayın. Aldığınız cevaplar canınızı sıkacaktır.

Kimisi 'benim bu sıkıntılarım 6 ay sürdü' derken kimi 'doğuma kadar devam etti' dediğinde siz kendinizi daha kötü hissedeceksiniz.

Doktorum 10. hafada geçer demişti ve geçti. En iyi bilen ve tahmin yürüten kişi komşunuz veya akrabalarınızdan çok doktorunuz olsa gerek :)

18.9.09

Mide bulantısı neymiş öğrendim!

Herşeyden midem bulanıyooo!

Buzdolabına kilit vurdum. Su bile içemiyorum.

Meğer herşeyin kokusu varmış.

Zaten çoban köpeği gibi koku alan ben, çıldırmak üzereyim!

Bir ayağım tuvaletin kapısında...

Elmadaki ve muzdaki buzdolabı kokusundan bahsetmek istemiyorum.

Ramazan ayındayız.

İftar saatine yaklaşan zamanlarda dışardan gelen pide kokusu midemi iyice bulandırıyor.

Şimdilik yıkılmadım ayaktayım...

ama sanırım biraz toparlanmam gerek!

12.9.09

İşte Doktorum Altuğ Semiz!

ve ben doktorsuz kalınca, kabuslarım gerçekleşmesin diye hemen google'a sarıldım.

Arkadaşlarıma danıştım...

En sonunda özgeçmiş ve yorumları okuya okuya (erkek doktordan köşe bucak kaçıyor olsam da) ablam iş yerinde, ben dükkanda araştırma yaparken birbirimizden habersiz aynı doktor üzerinde yoğunlaştık.

Hakkında o kadar güzel yorumlar duydum ve okudum ki...

Biraz heyecanlı ve biraz korkak Memorial'ın yolunu tuttuk ablamla...

Doktorum doktorum Altuğ Semiz bizi odasına aldı. Konuştukça konuşuyordu, merak ettiğim herşeyi kendi kendine anlatıyordu.

Tam soru sorucakken cevabı önceden geliyordu.

'Altuğ Bey dedim, benim hem gebelik testim hem de kan testim pozitif çıktı ama dış gebelik olabilir bu' dedim.

Hani herşeyin en kötüsü başıma gelebilirdi ya, şu anda en kötü ihtimal 'dış gebelik' ihtimaliydi. Google'dan bulduğum forumlarda öyle yazıyordu :)

Bunun üzerine doktorum; 'öyle şeyleri nerden aklına getiriyorsun? Yaşın çok genç, ilk gebeliğin, daha önce dış gebelik geçirmemişsin, öyle düşük bir ihtimal ki bu düşündüğün...' dedi ve yine anlatmaya başladı...

Sonra ultrasonla keseyi görmeye gittik, göremedik. Dedim 'yok di mi, gözükmüyor işte!'

Ultrasonla görünmemesinin normal olduğunu çünkü çok yeni bir gebelik olduğunu söyleyip jinekolojik muayene ile kendisinin görebildiği ama benim hiç seçemediğim keseyi gösterdi...

ve 'tebrik ederim meraklı anne, hamilesin' diyerek hem benim hem de bloğumun adına ilham vermiş oldu :)

İşte o gün anladım herşeyin normal olduğunu ve benim de aşırı pimpirikli ve 'meraklı bir anne' olduğumu :))

Doktorum ve hastane ile ilgili korku ve kabuslar yaşamıyorum artık!

Bu arada kesinlikle belirtmeliyim;

Memorial'ın bekleme salonu, sürekli gülümseyen görevlileri, cıvıl cıvıl sohbet eden Gül hemşiresi ve doktorumu gördükten sonra;

Acıbadem Bakırköy'ün bekleme salonu, çalışmayan çay - kahve makinası, ve ilgisiz bıkkın görevli ve doktorları ile bu yola baş koymadığım için inanılmaz mutluyum!

Aslında huysuz ve zor beğenen biri değilim.

Tam aksine en ufak şeyden mutlu olurum.

Yoğun miktarda Polyanna'cılık var kanımda ama konu bebek olunca farketmeden çok pimpiriklendim, huysuzlandım ve meraklandım.

Kötü de olmadı, araştıra araştıra en iyi seçimi yaptım!

Doktorum Altuğ Semiz'le birlikte özveriyle o minik keseyi büyüteceğimiz belki zorlu ama büyülü bir yola çıktık, hadi hayırlısı :)

11.9.09

ve Doktorsuzum!

Testleri yaptıktan sonra yine de şüpheye düşüyorum.

Yok diyorum, 3 gün önce negatif, sonra pozitif bunda bi yanlışlık var.

Hemen doktorumu arıyorum, doktora gitmek için işe gitmiyorum.

Hastane eve de çok yakın, böyle panik durumlarımda hemen kavuşmam için. Bakırköy Acıbadem.

Doktoru arıyorum, müsait değil diyorlar. Randevu istiyorum 10 gün sonraya veriyorlar, tekrar arıyorum.

'Beni geri arayabilir mi, test yaptım, hamile miyim, başka bir durum mu var anlamadım' diyorum.

Doktor Hanım geri arıyor, kızgın bir ses tonuyla; 'Buyrun nedir bu kadar acil olan' diyor, o an 'tak tak tak' kabuslarım aklıma geliyor.

En aciz anımda, en meraklı anımda daha sıcak bir ses beklerken 'iyi ne güzel hamilesin, önemli bişi var sandım, yarın randevu al gel' diyor.

randevu için arıyorum. 'kusura bakmayın 10 gün sonra müsait' diyorlar. Doktor hanım yarın çağırdı diyorum, 'bir dakika' diyorlar.

Telefon 5 dk açık kalıyor, sonra biri geliyor 'bu telefon niye açık diyor ve telefonu kapatıyor' bana kalan 'dıt dıt dıt'

ve kabuslarım gerçekleşmesin diye Acıbadem hikayeme son veriyorum...

Doktorsuzum...

9.9.09

Hamileyim!

ve tüm şartlar gerçekleştikten ve 3 yıllık erteleme süreci geçtikten sonra vakit gelmişti...

Ben hemen erken tanı veren gebelik testlerinden yaptım. Sonuç: Negatif
Normal testlerden yaptım: Negatif

Bu arada google'a soruyorum. 'hamile kalamadım, nasıl hamile kalınır' vs. vs.
Google'ın da bana verdiği cevaplar: Hamile kalma şansı %25, ilk denemede hamile kalmak zor, şunu yapın, bunu yapın...

ama bu arada nasıl uykum geliyor, dükkanda bilgisayar başında uyuyakalıyorum, sık sık tuvalete gidiyorum.

Bana anormal bişiler oluyor ama sonuçlar negatif...

Negatifi öğrendiğim gece ağlıyorum. 'tamam olmuyor işte, napalım, kısmet diilmiş vs...'

E takıntılıyız ya; tarih koymuşuz, 3 sene ertelemişiz, artık zamanı geldi, bundan sonra yaşım geçiyor takıntısı yaparım, bende takıntı çok :)

Bu olanlardan 2-3 gün sonra iyice uyku bastırıyor.

Kimseyi dinleyemiyorum sürekli gözlerim kapanıyor, elimde kolumda derman yok, boğazım kuruyor...

Sonra ısrarlar sonucunda bir testle daha karşı karşıya getiriliyorum ama o da ne sonuç: Pozitif, bir tane daha yine pozitif.

Ne yani hamile miyim?:)?

7.9.09

Doktor karar aşaması...

Herşeyden önce doktor seçimi yapmalıydım, en iyisi olmalıydı, en ilgilisi, en canayakını...

Hem de sağlık sigortamın geçerli olduğu hastanede çalışıyor olmalıydı...

Buldum; bir arkadaşımın arkadaşı da onun hastasıymış, doçentmiş, bayanmış, iyiymiş, eve de yakınmış; Bakırköy Acıbadem'deymiş...

Bana folik asit verdi, hemen başladım içmeye...

Günde 3 kere, ızdırap gibi...

Günde 1 bardak suyu zorla içen ben, o koca hapları içebilmek için günde 3 koca bardak su içiyordum.

Aslında iyi de oluyordu ama heryerde de o koskoca ilaç kutusunu yanımda taşıyamıyordum.

Malum, çocuk düşünüyoruz ama hemen herkese düşünüyoruz diye yaymaya gerek yok! Olmaz, olmaz... sonra sorulara, meraklara maruz kalmayalım...

Bugünden sonra 'sallanırken beşikten düştüğüm, hırsızlarla kovalamaca oynadığım, okula yanlışlıkla ev terliğiyle gittiğim' kabuslarımın yerine 'hamileyim, doğum yapmak üzereyim ama doktora ulaşamıyorum ya da hastanede zorunlu değişiklik yapmak zorunda kalıyoruz, ortada kalıyorum' gibi kabuslar aldı :)

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...