22.2.10

Sito çok yoğun; Domestos kıvamında :)

Şişmemle doğru orantılı olarak gezmelerim had safhada!

Hem şişiyorum hem geziyorum...

Ama kimin için? O'nun için tabiki :)

O minik tatlı tulumlar, elbiseler, ıvırı zıvırı, patisi, çorabı derken alışveriş delisi oldum çıktım!

7. aya kadar hiç 1 şey almadım ama ön araştırmalarımı da yapmayı ihmal etmedim...

Ön araştırmalarımda en büyük bknz, srnz kaynağım Berrak oldu :)

Çevresinden edindiği pozitif tecrübeleri, eşyaların kullanışlılığı, bebeğin alışverişi vs. gibi ağzım açık yardım beklediğim her konuyu benimle paylaştı...

Hatta bu yazıyı yazmadan biraz önceki telefon konuşmamızda hastaneye götürmem gerekenlerle ilgili ufak bi detay daha öğrendim :)

Bebek alışverişlerimizin en zorlu kısımları tamamladı.

Odamızın siparişi verildi.

Tam bir prenses odası!
Halısını, nevresimini ismine özel yaptırıyoruz.

O bize çok şans getirdi, biz de onu şımartalım dedik şimdiden :)

Anneannesiyle ayrı alışverişe çıkıyorum, teyzesiyle ayrı, babaannesiyle ayrı...

Herkesin ilk torunu, ilk yeğeni minik prenses!

O yüzden alışverişler çok eğlenceli geçiyor.

Herkes onu da alalım, bunu da alalım diye diye kendini kaptırıyor :)

Odasında poşetler üstüste yığıldı, daha şimdiden mobilya koyacak yer kalmadı!

25.1.10

Küstüm!

Hiç 1 şey yazmak istemiyorum.

Ona kızıyorum.

Önce çişini yapsın!

O böbrek kanallarındaki problem yüzünden erkenden gelmesin!

Hasta olmasın, beni hasta etmesinnnnnnnn!

Sonra istediği kadar oynasın kıpır kıpır eşşekkkk  :)

10.1.10

Hamilelik Nedir?

Hamilelik nedir! Kim bilir? Kimse bilmez!:)

Hamilelik kuşku duymaktır! 'Bebek nerde, napıyo, duruyo mu, kıpırdıyo mu' gibi sorularla boğuşmaktır...

Hamilelik bazen, hatta ilk aylar çoğu zaman aç kalmaktır! 'mide bulantısından buzdolabını açamayınca...'

Dostunu ve sevenini tanımaktır! Açlıktan tansiyonun düşüp bayıldığında kimin çorbasını içtiysen...

Göbek yapmaktır! 'misket yutmuş solucan kıvamında...'

İçkiye tövbe demektir! 'ama canı karpuzlu votka ya da 1 kadeh şarap çok istese de :('

Yanında sigara içirmemektir! 'ohhh miss, dumansız hava sahasına tam destek...'

Facebook'tan duyuru yapamamaktır! 'Nazara inanmaktır. Kötü 1 ihtimale karşı sessiz kalmaktır, içi içini yemektir :)'

Alışveriş merkezlerinde hava atmaktır! 'Kapı kontrol cihazlarından geçmiyorum, vakit kaybetmiyorum :)'

Öncelikli olmaktır! 'Kuaförde sıra beklememektir...'

Kilolarınızla övünmektir! 'Aldığım kilolara ilk kez ağlamıyorum, mutluyum onlarla :)'

Eşinizi daha çok tanımaktır! 'Zor zamanlarınızda destek çok önemli, ben 1 kez daha çok sevdim Hasoshu :)'

1.1.10

Среќна Нова Година!

Yeni yılımız kutlu olsun!

2010 önce bebişimizle bize, sonra tüm sevdiklerimize ve en son karman çorman vatanımıza ve Türk milletimize sağlık, başarı, huzur ve bol şans getirsin!

Gerçekten herşeyin başı sağlık! Sağlığımız olmasa huzurumuz da olmaz, başarımız da olmaz, sağlık şansla da yürümez...

O yüzden en en en çok sağlık diliyorum yeni yıldan! Bebişimiz ve tüm sevdiklerim sağlıklı olsun. Allah dermansız dert vermesin, karınları bile ağrımasın hiç :)

Bebekliğimden beri yeni yıla; kokinalar, süslü püslü noel ağacı, kestaneli pilavlı hindi, kabak tatlısı ve 1 az şarapla ailemle birlikte evde girmeye alışmışım hep...

Evlendiğimden beri de bu geleneği devam ettiriyorum çok şükür :) Bu sene 4. kez evde yine kalabalık bir grupla eski yıla 'puf' dedik uçtu gitti.

Annemin yapıp gönderdiği kestaneli pilavlı hindimiz, aburumuz cuburumuz, benim doktorumdan izin kopardığım 1 kadeh şarabım, kardeşlerimiz, dostlarımız, Hasotun ayarladığı müzik sistemimiz ve ailemizi sanatçısı ile keyifli bir gece daha geçirdik...

Bebişimiz de yeni yıla kıpır kıpır oynayarak, göbeğimi hoplatarak girdi. Seneye bizzat kendisinin de katılmasını heyecanla bekliyoruz!!! :)

30.12.09

Bebeğimizden doktorumuza 'Merry Christmas!'

Benim bu kadar rahat, kendimden emin ve mutlu hamilelik dönemi yaşamamı sağlayan, çilemi çeken ve çekecek olan doktoruma yeni yıl hediyesiz gitmek olmazdı!

Bunun için çok yakında Yeşilköy'de atölyeli, showroom'lu kurabiye ve pasta dükkanı açıcak olan arkadaşımdan yardım istedim :)

Minik kızımızın tıpkısının aynısı kanatlı meleğimiz; ağzında emziği, noel baba kıyafeti ve şapkasıyla minik kurabiyeler olarak doktorumuzun damak tadına sunuldu...

Tabii onları yemeye kıyabilirse :))

Benim doktoruma hediyem minik bebeğimin kurabiyeleriyken onun bana en güzel hediyesi 'bebeğin aynı sen' demesiydi!

Hayır! Kendimi beğenmiş değili aslında ama ufak bi megalomanlık aldı başını gidiyo bende hamilelikle birlikte :)

Ağzıyla, burnuyla, kulağıyla, dudağıyla, elleriyle minicik benden bi tane daha istiyorum, çok mu şey istiyorum ki :)

Babasına sormaya ne gerek var? O beğenmiş almış bi büyük boyunu! Küçük boyu da gelse fena mı olur :))

Gerçi ikimizle birden nasıl başa çıkacaksa :))

Kim hava basıyo göbeğime!


6. aya girdim gireli günden güne göbeğim şişiyor.

Geceleri gerim gerim geriliyo, sabah kalktığımda biraz daha büyümüş oluyor.

Artık dışardan bakınca tam 1 hamileyim!

Markete gidiyorum; gözler göbekte!

Alışveriş merkezi geziyoruz; göbeğim takipte!

Benzinciye giriyorum; tanımadığım insanlardan 'Allah bir nefeste kurtarsın' duaları alıyorum :)

Hele Aslı'nın aldığı 'we are excited' yazan body'i giydiğimde tepkiler direk yüzlerde gülücük olarak beliriyor :)

Kız mı erkek mi sorularının yanısıra ayyy ne tatlı diyenler var göbeğime! :)))

Bebişimiz daha doğmadan 'ne tatlı'ysa!?! Doğduktan sonra yapış yapış tat içinde baldan tatlı lokum olucak lokum :)))

Offff Tom Tom!!!!!!!!!!!!

Dün Teşvikiye semalarından 15.00 sıralarında çıkabildiğim yolculuğum 17.15'te Memorial'da son buldu!!!

Saat 15.30'da olan randevum perişan oldu!

Arayıp gecikeceğimi haber verdim ama gecikmekten de öte oldu biraz!

Bir ara 'randevuyu iptal mi etsem, açlıktan ölmesem bari, uçmak istiyorum, kenara çekip biraz uyusam mı' gibi boş sözler edinirken buldum kendimi!

Teşvikiye'den Memorial rotam Feriköy üzerinden devam edecekti fakat Nişantaşı'nın kilit trafiği yüzünden Fulya, Şişli ve Okmeydanı olarak yolumu değiştirdim.

Ah ne iyi yaptım!

İyice kitlendim, Allah'tan simitçi gördüm de açlıktan ölmedim!

Yeni yol arkadaşım navigasyonum Tomtom'dan yol yardımı rica ettim, hani kestirmeden filan götürsün diye!

O da benle kafa buldu!

Diyo ki 'sağa dön' e tamam tomtomum döniyim de orda yol yok! Dapdaracık bi sokak var, hem de dimdik!

Sana güveniyim diyorum, vardır Tomtom'un bilgidiği 1 şey :)çabalarım sonucu arabanın altını vuruyorum!

Ay tomtom ya!

Bu arada dönüp dolaşmaktan benzinim bitiyo, yolda kalmaya ramak var!

Tam o sırada Hasot arıyo, ay o da ne ya şarjım bitiyo!!!

Çıldırmak üzereyim! 'Ah ne yapsam ne yapsam kurtulabilsem' şarkısı çalıyor radyoda...

Kapatıyorum, bebişimizin klasik şarkılarından açıyorum...

O beni sakinleştirirken, bi taraftan da tomtom bağırıyor, sola dön, sola dön, tekrar sola!

ve bu hikaye benim pilimin bitmesi ve hastaneye varmamla sona eriyor!

Evet vardım! Hastaneye vardım! İnanılır gibi değil! ama doktorumu beklerken uyuklarken buldum kendimi :)

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...