26.5.12

Bensiz Nişantaşı!?! :)

Canım arkadaşım Berrak'ın doğum günü vardı dün akşam. Hristo'da balıklı rakılı bi organizasyona katıldık.

Herşey şahaneydi de ondan şahanesi Simsim'i anneme fena sattım :) Daha doğrusu o gönüllü alıcı çıktı zaten :)

İlk kez bensiz Nişantaşı ayaklanması çıkardılar..

City's'in alt katı Simsim'i görünce 'yine geldi, kaçsak mı, kapatsak mı' şeklindeki klasik bakışlarını mı atsınlar 'ay çok tatlı, hoşgeldin' diye misafirperverlik mi yapsınlar şaşırıyolar :)

Yine oraya gitmişler ve yine ortalığı birbirine katmış bizimki :)

Şöyle uzaktan bakınca çok tatlı, sosyal ve zeki bi kızım var ama yaklaştıkça ve vakit geçtikçe kuduran, kudurdukça canavara dönüşen AVM'lerde tavşan gibi zıplayarak dolaşan bi kız alıyor yerini! :)

Anneannesiyle başbaşa gezmelerinden kalanlar;

Anneannesinin arkadaş teyzelerinin kıyafetleri özenle renk renk çizilerek simsim tasarımına sahip olmuş,

O kadar gezmişler, yürümüşler ki kırmızı kadife botunun önünde delik açılmış :)

Kokoş giden Simsim herzamanki gibi darmadağın dönmüş

ve en önemlisi minik göbişi şişmiş de gelmiş :)))

24.5.12

Mesafe Koymuş Başbakan!?!

Kimi kapamış kendini bana, mesafe koymuş haberim yok! Kimi kapılarını açmış, kimi içini, kimi kollarını...

Daha önce de burda belirttiğim gibi kedi alerjisi olan kızım yüzünden yanında olamadığıma üzüldüğüm ama yanında olmamı pek de önemsemediğimi öğrendiğimde de sevindiğim yani üzülmeme gerek olmadığını anladığım başbakan...

Nasıl mı öğrendim; hani dedim ya InstaGram'a girdim diye...

Hiç çıkamadığını sandığım, çıkamadığı için de evine 'kedi'den gidemediğimden görüşmek için bir çare bulamadığım, çağır ortak bi yerde buluşalım diye defalarca söylediğim 'başbakan' arkadaşımın çok başka yerlere çok çok gittiğini, çok çok gezdiğini ve 9 aydır çağırır belki diye beklememin boşuna olduğunu IG sayesinde anlamış bulunmaktıyım!

Boş zamanımda yani 'çocuksuz' zamanımda severek koştuğum, yardımına gittiğim, belki iyi günleriyle kötü günlerim çakışmıştır yanında olamadığım ama haberim olan her kötü gününde yanında olduğum arkadaşım 'mesafe koymuş'! Üzüldüm, içerledim bu lafa!?!

Ben tek başıma bir çocuk büyüttüm, ne annem kaldı yanımda ne yardımcı bir kadın!

Yine de dimdik ayakta kaldım, arkadaş değerlerime sahip çıktım ve kimseyi görmezden gelmedim!

Zaten onunla ilk değil kavgamız, küslüğümüz. Ben hamileyken de çok yalnız, aç ve hatrı sorulmadan kalmıştım ve ona çooook yazmıştım sitemlerimi buralardan...

O gün demiştim ki; gerçekten yanımda olanlar için varım!
http://www.meraklianne.net/2009/12/gercekten-yanmda-olanlar-icin-varm.html

Sonra hiç 1 şey olmamış gibi gelir bi telefon, kalbim çok yumuşaktır bazı seçilmiş kişilere karşı; bi tebessümle hemen koyarım başımın üstüne ama artık laçka oluyor kalp, defalarca açılan kapılar ve ilişkiler...

Haso bile alınmış, sanki kedi bizde sanki alerji sizde!

Teyzesiyim getir derim, getirmez...

Evimize giriş yapılmaz hani yapılsa da bi sebep vardır ya kalabalık bir futbol organizasyonu ya kalabalık bir kahvaltı organizasyonu toplamda 2 ya da 3!

Ben ki 40'ım çıkmadan kapı aşındırmışım.

Her neyse benim içimden gelen gitmekti, gittim ta ki Simsim 3 kez kedi alerjisinden 1er hafta öksürük komalarına girene kadar!

Onun içinden gelense bu...

İçimden geçenler de bunlar, bu kadar...

Blogum okunma kaygısı olmayan bi blog, herşeyi herkesi açık seçik yazıyorum!

Ailemden tutun da arkadaşlarıma kadar iyiliklerinden kötülüklerine vakit buldukça...

İyileri yazdım mı teşekkür telefonu gelir de, alındıklarımı yazınca ses çıkmaz pek!

Ama içi dışı 1 blog işte!

18.5.12

Annaaanen almadı Simsim ben aldım ya!!!


Biz öyle çok kalabalık bi aile değiliz.

Dolayısıyla da Simsim'e bunu kim aldı dediğinizde söyleyeceği 4-5 isim var...

Ama ne var ki, kim ne almış olursa olsun 'kim almış' dediğinizde özellikle ayakkabı için tek bir yanıt var; 'annaaaaaaaanemm' :)

Her seferinde kızıyorum bunu şu aldı, şunu ben aldım, bunu baba aldı... Bu kez de kızdığımı anlayınca gülerek 'annaaaaaaaaaaaneeeeeeeeee' diye bağrıyo :)

1 yaşındayken ilk adım ortopedik ayakkabı alma sıralarında anneanne işi biraz abartıp 10 tane ayakkabı almıştı da ordan aklında kaldı heralde :)

Artık kimse ayakkabı almıyo Simsim'e çünkü alsa da 'annane' aldı olarak akılda kaldığından hediye alan biraz bozuluyo :)

Mesela oyuncaklar, habire oyuncak toplayıp getiren arkadaşım Sinem'den.. Ben bile almış olsam; Siiiiiiiiiiiiiii aldı diyo :)

Kitaplar, teyzeden... Kitapçı bi teyzesi var, her geldiğinde D&R poşetiyle hatırlanıyo :)

Bu arada poşeti de hızlı bir kavrama hareketiyle eniştem alıp Simsim'e uzattığında ablamla aralarında bi minik münakaşa başlıyo her seferinde :)

En şık kıyafetler de babadan; döne döne 'babamm babammmmmmmmmmm' diyo :) Elbiseyi gösteriyo, poz veriyo :)

Yani ayakkabı, oyuncak, kitap ve elbise alırsanız bilinki 'kim aldı' dendiğinde değişmez cevapları var!

Başka bi kategoride deneyin şansınızı :)))))

Ha ayrıca şunu belirtmeliyim ki; bu kızın günaşırı kendisine bişeyler alan bi annesi var ama 'annem aldı' demiyo gıcık! 'annaaaanemmm aldııııı' diyio duruyo aldığım son moda şık sandaletlere yine!!!

11.5.12

Simsim 2 Yaşında!ydı geçen ay :)))

Bloğun kapısından içeri giremediğim arada Simsim'e harika bi doğum günü yaptık!

Tabi isterdim ki o anki heyecanla yazayım ama olmadı :)

3 Ayrı doğum günü oldu Simsim'in!

Birincisi annesi ve babasıyla başbaşa romantık bir yemekle kutladığı,

İkincisi SimsimLover komşularımızla düzenlediğimiz ev partisi,

ve üçüncüsü hem de en bombası; Hello Kitty Simsim Partisi :)

Komşularımızla bizim evde toplandık!

Simsim'in kokusunu kavanoza isteyen, görmeden yapamayan, görünce sıkmadan duramayan ve ona çeşit çeşit mamalar gönderen 7'den 70'e tatlı komşularımız :)

Simsim 2 yaşında artık daha bilinçli, onu seveni gözleri arıyor... Böyle özel bir günde de sevdiklerinin hepsini arka arkaya görsün ki günün önemini kavrasın dedik...

ve en başından beri bu zorlu yolda yanımızda olan herkesle bir arada olmak istedik!

Düzenlediğimiz iki partide de önemli mazereti olanlar dışında herkes yanımızdaydı! Seviyoruz sizi! Hepbirlikte içli dışlı yeni yaşlara inşallah :)

ve üçüncü partimiz tam bir partiydi!

Teyzesi ona Palyaço getirtti. Ayaklanmış çocuklu arkadaşlarımız azınlıkta olduğundan Simsim'e özel bir eğlence oldu :)

Göktürkte teyzenin evinin havuz başında yaptık!

Ne bi kafe ne de evi düşünmediğimiz öyle isabet olmuş ki!

Bayıldık, bayıldık, bayıldık!

Pastamızı da yukarda az önce bahsettiğim komşularımızdan Jeni abla yaptı :) Simsim'in lafı geçtiğinde dişleri kamaşan, her gittiği yerde Simsim'i hatırlatıcak bişeyler bulup anlatan teyzesi :)

Kedilere hasta kızım farelerle yetinemezdi, o yüzden temamız Hello Kitty'di :)

Amazon İngiltere'den Hello Kitty tabak, bardak, peçete, masa örtüsü ve Birthday Girl yaka iğnesi sipariş ettim, yetişti şahane oldu!
Hello Kitty'li cake pop yapmaya çalıştım, son gün gıda kalemi kayboldu pek benzemedi ama tadına bayıldılar (partiden sonra çıkarmak aklıma geldi)

Herşey harikaydı!

3 ayrı elbise değiştirdi arnavut gelinleri gibi :) Biri karşılama, biri party, biri pasta!?! Bunlar da annennesinin marifetiydi :)

ama doğum gününe damgayı vuran en önemli kare;

Bilge'nin aldığı ütü masasının üstünde gelen tüm hediyeleri açıp, kıyafet olanları onun üzerinde tek tek ütülemesi oldu!!!


Dıt Dıt Dııııttt Geldim Ben :)

Kendimi merak ettim!

Meraklıyım ya :)

Nerdeyim ben? Napıyorum, Ne yapmışım yazmayınca hatırlamıyorum valla unutmuşum...

Şu bloğu yapmasaymışım, hamile miydim, bu çocuğu ben mi doğurdum, kolay mı büyüttüm, kim iyi, kim kötü hiç 1 şey hatırlamıycakmışım!

Balık hafıza mı desem, erken yaşta bunamamı desem ne desem bilmiyorum ama unutkanlığımdan nefret ediyorum unuttuğumu unutmadığım zamanlar :)))

Yok yok yazı yazmayı unutmadım sadece teknolojik travmatik durumlar yaşadık telefon ve bilgisayarlarla!

Ayy Fon Geçmişimi Temizle :)

Mars'tan mı Jüpiter'den mi neden bilmem elektronikler benden uzaklaşır vaziyette!

Bilgisayarlardan sonra emektar Ay Fon'um da terketti beni...

1 gün kapandı ve açılmadı...

Zaten uzun zamadır titreşimi de bozulmuştu.

Artık yavaş yavaş saçı, dişi dökülen nineleri andırmaya başlamıştı bana ama böyle aniden gitmesi beni yıktı!

Yıktı çünkü içindeki binlerce fotoğraf, video, en son kaydettiğim bazı telefon numaraları ve ajandaya kaydettiğim önemli 1 şeyler gittiiiiiiiiiiii!

Tamire gönderdik, içindekilerin silinmeden yapılmasını rica ettik ama diyorum ya ninenin sonradan çalıştığına şükretmek lazım :)

Haso bi anda yıkıldı, fotoğraflar gidince...

E tabi biz fotoları bilgisayara atmıştık, bilgisayara da virüs girince şahane olduk :))

Önemsememiş numarası yaptım; Haso yıkılma işini daha uzatmasın diye...

ama bi yutkundum ki 'amaan boşver, fotoğrafa ne gerek var, seninkinde var bi sürü, sanki ne var abartma' derken :)))

aman dikkat i phone ve pc'leriniz ortak çalışıp 'geçmişimi temizle' tuşuna basmasınlar sizin de :)

24.4.12

Anneye parmak sallanır mı ki!?!

Bloğa ara verdim, verdirildim, teknoloji beni yedi, şimdi ben onu yicem! Hammmm :)

Sebep şu!

Evde iki bilgisayar var. İkisi de Kaput!

Biri; hem de en çok kullandığım netbook'um açılmaz oldu!

Doktora gitti.

Kötü haber geldi, içine giren virüsler harddiskini yemiş!

Tedavisi yeni 1 harddisk ama bu mini bilgisayarın kendisi zaten 1 harddisk parası!

İçindeki herşey gittikten sonra napayım ben seni sevgili Asus'um!

Asus EEE Pc'ydi benimki. Ufak tefek, ucuz ve işgören bişey...

Simsim doğduğundan beri yattığım yerde kolumun altında tıkır tıkır yazabildiğim,

Tek elle küçük bi defter tutar gibi ordan oraya taşıdığım,

Oyun oynamadığım ve ağır programları çalıştırmadığım minyon PC'm rahmetli oldu :(

Gelelim İkincisine!

O ise bildiğiniz kocamaaan bir laptop,

Photoshop, nakış programı PE Design kullanmalık,

İnternete girmiyorum onunla; yani pek sosyal değil :)

İki ağır ve bizce çok önemli programı onda kullandığımdan virüslerle tanışmasın diye...

Ama gelin görün ki; minyon netbook'um rahmetli olunca koca eşşeği çıkardım meydana!

Çıkarmaz olaydım!

Simsim diğer bilgisayarı elinde ters çevirme özgürlüğüne bile sahipken bunu görünce delirdi!

Tek tek tuşlarını koparmaya başladı!
İki dakikalık işimi halledip çıkmaya çalıştığım her an bi tuş gitti!

Şimdi o bilgisayardan yazıyorum ama tuşlardan 10 tanesi tuş değil parmaklarım tuş!!

Ben de mümkün olduğu kadar az ortalıklara çıkarıyorum çünkü babadan azar işitiyoruz...

'Simre bak baban akşam gelince kızıcak yapma' diye parmak sallıyorum

O da ben yazı yazarken 'anne yapmaa, baba hııııı' diyip bana parmak sallıyo!

Anlamadım kime layık o parmaklar kime sallıycaz bilemedim! :))

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...