20.11.15

Onisan!

On nisan.
babamı hastaneye kaldırdığımız tarih.
nisan. Hem kızımın hem oğlumun doğum günlerinin olduğu ay.
Oğlumun 1 yaşına giremediği, kızımın 5 yaşına basamadığı o nisan.
19 ekime kadar direnen babamı hayata tutundurmak için geçirdiğimiz ve hepbirlikte savaştığımız o 6 ay.
nisan mayıs haziran temmuz ağustos eylül ekim.
koca bi yaz geçti.
tam iki bayram geçti.
Annemin doğum günü, babamın doğum günü ve en son ablamın doğum günü geçti gitti yoğun bakım odasında babamın başucunda.
Acıbadem'de geçirdiğimiz tatsız süreç olmasa eminim babam aramızda olacaktı.
ama ne demeli koca bir hiç.
annem acıbadem'in yoğun bakım katında saati belli olmayan görüş saatlerinden birini beklerken enfeksiyonlu hastaların müşaade odasının tuvaletini kullandığımızdan gribal mikrop kaptı.
Hemen inelim bi doktora desek de tutturdu 'beni buradan çıkarın Avusturya Hastanesine götürün'
Dediği hastane galata kulesinin orda.
hiç gitmemişiz.
babamı görme saatlerini ısrarla beklediğimiz için ayrılamıyoruz da.
ablam aldı götürdü.
'Anne nerden buldun bu hastaneyi, nerden aklına geldi, bu kadar yol gelinir mi' diye diye varmışlar.
Müşaade altına almışlar. İlaç tedavisi ve annem bi anda toparladı.
ablam o hastanede yatan annemden haber verirken ben babamdan haber yolladım.
İki kız kardeş bu kötü dönemde çok iş düştü. Çok acı düştü payımıza. Paylaştık. Kardeş şart!

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...