25.4.14

Ha doğurdum, ha doğurucam! :)

Simsim 37. haftada paldır küldür gelince;

Tümhan'ın da 36. haftadan itibaren gelme ihtimalini konuştuk durduk.

ve doktorumuzun 'hazır olun' demesiyle. Ha doğurdum, ha doğurucam şeklinde gezmeye başladım.

Ama gelen yok giden yok...

Nerede bu çocuk.

37. hafta oldu tık yok.

Bi baktık, kordonları da dolamış mı boynuna!?

Ultrasona bakarken kendi kendine konuşan doktorumun 'tüh ya, normal doğum yapıcaktık' demesine şahit oldum ya.

Aldı mı beni bi panik!

Demek ki riskli bişey var, demek ki sezeryanla alıcak, demek ki demek ki.. diye diye ettim kendimi iyice panik :)

Oldu 38. hafta. Hala tık yok. Bi de üstüne suyum azalmamış mı!? İki kere kordonu boynuna dolamış, bi de suyum da azalmış.

Başladık her gün NST'ye girip bebeğin kalp atışların ve hareketlerini dinlemeye...

ve doktorum; '10 gün daha her gün kontrolde tutarak normal gelmesini bekleyeceğiz. Kordon sorun değil, onu ben doğum sırasında açarım ama 10 gün sonra gelmezse sezeryan' deyince...

39. hafta oldu.

Ben neden doğuramıyorum diye dolanmaya başladım ortada!

Halbuki kafam bozulduğunda 'amaaan normal doğum da neymiş sezeryan yapcam ya günü belli, zamanı belli... ' desem de arada sırada..

Normal doğurmak istiyorum. Her ne kadar normal bi tip olmasam da; doğumlarım normal olsun istiyorum :)

Hemen arkasından ayaklanmak istiyorum. Çünkü bu kez iki çocuğum var, yatıp vakit kaybedemem vs. vs.

Bu arada tüm bu olumsuzluklar varken boynuna dolanan kordon, azalan su, bebeğin azalan hareketleri; emin olun sadece biri bile olsa her doktor 'hadi sezeryan' derdi.

Ama benim normal doğuma bayılan, gündüz randevuyla sezeryana gelmek yerine, gece gündüz münasebetsiz saatlerde doğuma yetişme meraklısı normal doktorum, gerçek anlamda risk olmadıkça 'Normal' için beni bekletti...

İyi ki de beklemişiz...

Az sonra 'yıldırım' kod adlı doğum hikayem... :)


Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...