Canım fibromiyaljimle yaşamayı öğrendiğim günden beri ağrılarımı pek önemsemem.
Hemen bi kas gevşetici ilaç, ağrı kesiciye sarılma durumlarımı bile rafa kaldırdım. Gel canım diyorum, gel otur başımın üstünde yerin var, nasılsa birazdan kalkıp gideceksin diyip sabrettiğim canım fibrom benim! Fakat geçtiğimiz günlerde öyle bir ağrılarla baş ettim ki; ne canımı, ne cicimi konuşacak dermanım, nefes alacak halim kalmadı...
3 yıl önce check up ile öğrendiğim minnoş 3 adet safra kesesi taşımın varlığını yok sayarak yaşamaya devam ettiğim günler günleri kovaladı. O sırada yönlendirdikleri genel cerrah 'hemen alalım, rahat edersin. Almazsak ağrıyla beraber o olur, şu olur, bu olur' dedi de. Ben dinledim mi? Bana varlığını hiçbir şekilde hissettirmeyen 3 minnoş taş için ben safra kesemi aldırıcam öyle mi? Yok, teşekkür ederim diyip hastaneden usulca uzaklaşmıştım. Şimdi o 'şu olur, bu olur' kısımlarının ne kadar önemli olduğunu, nasıl tıpış tıpış ameliyata giriliri anlatıyor olucam :)
Son bir aydır özellikle geceleri midem mi desem, böbreğim mi, safra kesem mi, ciğerim mi, sırtım mı bilemediğim değişik bir ağrı ile uyanır oldum. Tam tanımı 'doğum sancısı' ama aralıklı gelmiyor, bildiğin doğuruyosun o an... Bunun masum ve mantıklı olmadığına kısa sürede (3. atakta) karar verip acile gittim ama nasıl; ağlayarak, gözlerim ağlamaktan kapanıyor, inadım inat her işini kendi halletme hastalıklı dev cücesi tuttu hastanenin yolunu. Vardığımda nefes bile alamayacağım bi ağrı vardı, tarifsiz fena. Şu an hatırlamak bile istemiyorum. O gece o 3 tatlı taşın pek masum olmadıklarını öğrendim. Safra kesesi duvarım 8mm olmuş (normali 3 mm'miş). Akut iltihap falan filan. Hadi antibiyotikler. Sonra da gel hemen alalım safra keseni diyen tatlış doktorlar ile sarıldı etrafım.
Antibiyotik bitince ameliyat olmalıyım ya, olmamamdan korkanlar korkunç senaryoları anlatmaya başladılar ki hakkaten sonum korkunç olmaya ramak kalmıştı :)
3 yıl önceki doktorun uyarısını dinlemeyip ağrı, iltihap ve patlamalı yapışmalı nerdeyse ölmeli perişan olmalı hikayeleri can kulağıyla dinlemeye başladım. Dinlerken ağrılarım yine coşmaya başladı. Yine bir gece hastaneye kaldırdım kendimi ağlaya ağlaya... Yapılacaklar belliydi. Ağrı kesici iğne, serum sonra doğru eve...
Bu sefer boş durmadım, korktum haliyle...
Öncelikli olarak yaşadığım bölgede Muğla’da güvenip inanabileceğim bir doktor arayışına başladım. Ameliyat olmaktan son derece korkan bir tip olarak bu konuda uzman olmalı, ulaşılabilir olmalı ve belki de 'ameliyat olmana gerek yok boşver' demeliydi en önemlisi :)))
Buralardaki doktorlar beni odalarında 'hemen alayım' cümlesi ve üstlerinde ameliyat önlükleriyle karşıladıkları zaman nasıl ki üzeri lekeli aşçı kıyafetiyle restoran kapısında karşılanmaktan hoşlanmıyorsam, doktorun ameliyata fazla hazır oluşu beni rahatsız etti. Oturdum bilgisayarın başına, safra kesesi konusunda uzman, bilgili, deneyimli doktoru İstanbul semalarında aramaya başladım. Ablama yakın olması birinci kriterdi, ikinci kriter de 'tamam Allah'ım kabul ediyorum, bari önüme iyi bir doktor çıkar'dan fazlası değildi...
Eleye eleye, hastaları tarafından çok güzel yorumlar ve en önemlisi dualar alan Memorial Ataşehir Genel Cerrah Op. Dr Vahit Mutlu’ya ulaşmaya çalıştım. Maalesef kendisi izinliymiş. 'Raporlarıma göre gelip gelmemek için görüşmem gerektiğini, mutlaka ulaşmam gerektiğini' söyleyince direk cep telefonunu verdiler. Kendisine yazdığımda, raporlarımı istedi, inceledi ve o hiç de beklemediğim sonuç ile geri döndü. 'acil ameliyat' :)
İstanbul’a gitmek, orada iyileşme sürecini geçirmek gibi dezavantajlar olmasına rağmen görüşmemizdeki sakinleştirici üslubu ile ameliyata ikna etmesiyle uçağa bindim ve aynı gün tetkikler sonrası operasyona alındım.
Daha önce başka bir doktor ile geçirdiğim başarısız bir operasyon, iyileşmeyen ameliyat izlerim ve yoğun ağrılarımdan dolayı korkarak adım attığım hastaneden bu kez gülümseyerek çıktım. Çünkü doktorum Vahit Mutlu ve ekibi de beni karşılamalarında da, uğurlamalarında da gülümseyerek yanımda oldular.
En önemlisi ameliyat sonrasının sorunsuz ve sıkıntısız geçmesi, çok ince işçilik ile yapılan estetik dikişlerimin çok hızla iyileşmesi ve 1 hafta sonrasında gündelik hayatıma rahatlıkla geri dönmüş olmamdı.
Değerli doktorum Vahit Mutlu’ya ailemizden biri gibi gösterdiği ilgiden, operasyondaki titizliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum. İyi ki beni şehirlerarası ameliyat planlamasına ikna etmiş. Tüm Memorial ekibine, ameliyat sonrası havuç, patates, kabak püresi ile besleyen mutfağına rağmen (başka şansım yoktu) ellerine sağlık :))) çoook teşekkür ediyorum.
Allah korusun ama bundan sonra ihtiyacımız olan başka hastalıklarda güvenle danışabileceğimiz, inanabileceğimiz bir doktor kazanmış olduk.
Okuduğum yorumlardaki tüm hastalara şifalar diliyorum, dua ediyorum. Çünkü onların sayesinde ben de şifa buldum.
Her durumda kötü yorumları yazmayı, eleştirmeyi, şikayet etmeyi seven bir toplum olarak 'iyilikleri' de paylaşalım ki böyle iyilikler hepimize dokunsun...