15.6.12

Büyükbabam!!!

Tatile bayılırım!

Haso bana 'cimri' der!

Halbuki cimrilik değil benimki keşfedilmemişleri keşfetmek, değeri biçilmemişlerin değerini bilmek!

Haziran'ı ortalar ortalamaz yine böyle bir tatil planladım!

Rota; 'İncekum Ömer Özen Orman Kampı'

15 günlük tatilimize Haso'suz gittik. Zaman ve mekan olarak uyduramadık babayı kendimize :)

Burası bebekliğimden beri her yaz en az  20 günümüzü geçirdiğimiz yer!

Bazı saçmasapan şeylere bayılırım ben!

Mesela orda kamp yemeği çıkardı; içinde pek et olmayan bol sulu :)

Bi biber dolması vardı ne zeytinyağlı ne etli sırf lapa pirinç :) Onu yoğurtla öyle bi güzel yerdim ki en şahane etli dolmaya değişmezdim; hala da öyle! :)

Büyükbabam Orman  Mühendisi'ydi. Burası da Orman Bakanlığı'na bağlı bir kamp.

Mühendis ve bakanlıktaki üst düzey yöneticiler ile onların çocukları dışında dışardan giriş kesinlikle yasaktı.

Mevkisi ne olursa olsun herkes çadırlarda kalırdı!

Tuvalet ortaktı :)

Bir ufak televizyon vardı çay bahçesinde; onda da dedeler haberleri izlerdi hep :)

Mesela Ali Kırca eşi ve çocuklarıyla bizim yan çadırımızda kalırdı! Kayınpederi Orman Mühendisi'ydi...

Sonra oteller çoğaldı, gençler azaldı, çocuklar sıkıldı, dedeler birer birer uyumaya gittiler!!

İşte o zaman; çok seçici de olunmadı, uzak yakın tanıdığı olan herkes girebildi herkes tadına vardı buranın...

Benim büyükbabam çok yaratıcı adamdı!

Çok zeki, çok akıllı! 7 Dil bilirdi!

Dünyada gezmediği ülke yoktu!

O ufak tefek boyuna rağmen karizmatikti de!

Ben ona aşıktım, o da bana! Fotoğraf 1947 senesinde yine bi kamptan...

20 sene evvel bir dut ağacının bir dalından siyah dut, bir dalından beyaz dut yerdik biz!

Öyle aşılardı!  Yalova'daki bahçemizde tasarım yapardı resmen :)

İşte buraya da bizi büyükbabam götürdü...

Çok ülke, çok şehir, çok koy gezdik ama böyle deniz görmedik biz!

Çam ağaçları arasında başınıza kozalak düşerken, ayağınıza çam yapraklarının battığı yollarda yürümek marifettir!

Ağustos böceklerinin sesi her an her saniye kulağınızın dibindeymiş gibi gelir...

Deniz için bir cadde geçip Bakanlığa ait alana girer ağaçların arasından denize koşardık!

Şimdi ise geçiş yasak!!! (AKP iktidarı ıssız koyu 'alternatif' otele kiralamayı uygun görmüş olsa gerek)

Emek verenlerin kemikleri sızlarken bizse anılarımızı canlandırmak için;

ve Simsim benim oynadığım yerlerde oynasın, düşsün, denize girip çıkınca gözleri yandığında ağlayıp o tuzun tadını alsın diye kampımıza gittik!



Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...