30.5.11

Bugün ne yedim?!?

Geçtiğimiz ay Simsim'in koşturmaları, onu besleme, giydirme, uyutma,  babamın hastalığı ve işle ilgili gelişmeler 'yemek yemeyi unutturdu'!

Günü kahvaltı dahil, yemek yemeden kapattıığımı gece yattığımda 'bugün ne yedim' diye düşündüğümde hatırladım!

Haftasonları Simsim'le Haso'nun ilgilendiği ya da uyuduğu zamanlarda dışarda yediğimiz yemekler dışında tüm hafta aç gezdiğimi farkına vardığımda midem artık alarm çalmaya başlamıştı bile!

Hamileliğimin ilk aylarında mide bulantısından yemek yiyemediğim günlerdeki gibi sürekli kusuyodum ve mide bulantısından gün içinde bayılacak gibi oluyordum..

İnsan yemek yemeği unutur mu demeyin. Kendini organik bebek'e adayınca bal gibi unutuyormuş!

Ne yedi, saat kaçta yedi, onu da yedi mi, eksik var mı, kakasını yaptı mı, nasıl yaptı gibi sorular beynimi yorarken yemeği hatırlamaya izin vermiyor.

Bir de açıkçası organik sebzeli faydalı yemekler, koyun etleri, tahıllı yiyecekler derken yeme zevkim de kalmadı! :)

Ben koyun eti yemem ki!!! Hatta elleyemem bile, piştiği yerden hızlı adım uzaklaşırım!! Ama hormonsuz ve katkısız Türk malı koyunlar Simsim'e faydalıyken mıncık mıncık mıncıklıyorum koyun etlerini!?!

Açım!

ve bu durumu Haso'dan sonra ablam farkettiğinde midem sırtıma yapışmış, Simre'nin peşinden koşarken elim ayağım titriyordu!

Ablam, halime acıdı da hemen bir Kıprıs tatili ayarlandı; hazır yemek, hazır tatil, az simsim, çok uyku :)

27.5.11

Doğuma gider iken aldı da 1 yağmur! :)

Doğuma giderken götürmeniz gerekenlerin 'bence'sini paylaşmak isterim ki sizlere ufak da olsa 1 fikir versin :)

İşte geçen sene edindiğim tecrübemden kalanlar...

Çantamın kişisel kısmını 32. haftada hazırlamıştım.

Bebeğe gerekli olan hastane çıkış setlerini ise sona bırakmıştım ve 36. haftada ani bir doğum sancısıyla evden sürünerek çantamı alırken bebek kıyafetlerini de çekmeceden bir hışımla toparlamak zorunda kalmıştım.

O yüzden bence siz çantanızın her ayrıntısını en geç 32. haftada hazırlayın!

Ben Memorial Hastanesi'nde doğum yaptım. Yanıma alıp da, hastanenin tedarik ettiği ve çantamdan alıp da kullanmama gerek kalmayan bir sürü şey oldu..

Diğer hastaneler size ne sağlar, ne sağlamaz bilemiyorum en güzeli doğum öncesi gidip öğrenmek...

Götürüp pişman olduklarım, götürmeyip pişman olduklarımı eleyerek, şimdi doğursam neler götürürdüm listesi hazırladım hem de hangi marka ve mağazadan alacağınıza kadar :)

Çantanızı bölüm bölüm düzenleyin ve bence iki küçük çanta hazırlamanızda fayda var.

Çünkü o an çantanıza müdahale edemeyecek durumda oluyorsunuz ve sizinle olanlara teslim ediyorsunuz. Onlar da bebeğin o'su, şu'su nerde diye ararken sizin eşyalarınız birbirine giriyor ya da tam tersi sizin bir şeyinizi ararlarken bebeğinkiler karışıyor...

Kendiniz için:
- Kişisel kozmetikleriniz (roll-on, parfüm, makyaj malz., doğum sonrası kıpkırmızı olan ve kuruyan cildinize nemlendiriniz, dudak nemlendiriciniz, şampuan, saç kremi, vücut jeli)
- Lens kullanıyorsanız lens kutusu, lens solüsyonu
- Diş Macunu, diş fırçası
- Tarak, toka ve yatarken halinize bakabileceğiniz ufak 1 ayna :) (Hastanede kuaför var, gelip sizi toparlayabiliyor ama ben tercih etmedim kendimi oluruma bıraktım :)
- Emzirme sütyeni (ilk emzirme ile oluşan göğüs ucu yaralarından ve acısından pek kullanacak haliniz olmuyor ama çıkarken gerekli olabiliyor)
- Göğüs kısmı düğmeli gecelik,sabahlık (adeti size ve kaç gece kalacağınıza bağlı), ben pijama tavsiye etmem çünkü sezeryan da olsa normal doğum da olsa pansuman oluyorsunuz, kanamanız oluyor)
- Kullan at çamaşırlar (Watson's'dan ve e-bebek'ten almıştım) sadece çıkarken giymek için normal çamaşır götürün.
- Çıkarken giyeceğiniz spor kıyafetler (göbeğiniz hala bebek varmış 6-7 aylık hamile gibi olduğundan ona göre bol kıyafetler)
- Sizin için Ped, bebek bezi ve ıslak mendil hastanede veriyorlar ama siz yine de çıkarken de ihtiyacınız olacağını düşünerek az sayıda yanınıza alın.

- Hastanede süt gelmesi için humana still-tea veriyorlar ama siz yine de yanınızda götürün bol bol için sütünüz bol olsun :)

Bebek için:
- Hastane çıkış seti ya da siz kendiniz set yapın çünkü bazı setler çok kullanışsız olabiliyor (şapka, eldiven, çorap, mevsimine göre mothercare yeni doğan bacaksız atlet tulum, üzerine de uzun kollu penye tulum ve penye yelek, peluş olmayan battaniye, peluşlar bebeğe alerji yapabilir) Bebek kusabilir, yapışkan kakası bulaşabilir ihtimallerini düşünerek adetleri ayarlayın..
- Arabada giderken yatıracağınız ve hastaneden çıkarken de taşımanıza yardımcı olacak ana kucağı yani oto koltuğu (biz maclaren bebek arabası ile uyumlu maclaren oto koltuğunu götürmüştük de bebek içinde emanet gibi kalıyor, daha önce hiç bebek oturtmadığınız için de öyle bakakalıyorsunuz, biz daha sonradan aldık ama bence siz hemen bel destek minderi alın. Ayrıca koltuk kumaşları terletiyor, yaz ayları için havlu kılıf da almanız tavsiyem..
- Eğer ıslak mendil kullanacaksanız kesinlik Unibaby yeni doğan ıslak mendil kullanmalısınız çünkü sadece su içeren ve kanserojen maddeler içermeyen tek marka...
-

Yeni 'baba' olacaklara mesaj var :)

Hamilesiniz, doğuma yaklaştıkça heyecan dorukta..

Ve kafalarda büyüüük 1 soru işareti; 'doğuma giderken yanımda neler götürücem?'

Geçen sene bu zamanlarda forumlardan, bebek doktorumuz Gökhan Mamur'un internet sitesinden okuya okuya hazırladığım çantayı bir sonraki yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum ki derdinize derman olayım :) ama ondan önce babaların çantasından bahsedelim :)

bebekdoktorum.com 'da Hastane için çanta hazırlık listesi anne, baba ve bebek için ayrı ayrı belirtilmiş. Hiçbir yerde yazmayan, kimsenin dilinde olmayan en önemli ayrıntı Gökhan Mamur tarafından yakalanmış; 'babadan anneye bir hediye' :)

Kimsenin dile getirmediği bu ayrıntı aslında o kadar önemli ki!

Çünkü doğuma gidiyorsunuz sancılar içinde, doğuruyorsunuz zorluklarla ve kucağınıza alıp emzirme derdine düşüyorsunuz ama bu arada herkesin ilgi odağı yeni doğan bebek, onu görmeye gelenler, ona hediye getirenler...

Sizse; ağrılarınız, süt geldi gelmedi üzüntüleriniz, yeni doğan bebeğe alışma çabanız ve sudan çıkmış balık halinizle bir başınıza kalıveriyorsunuz...

Bu arada babadan ufak da olsa size gelecek olan bir hediye yani bebek kadar sizin de düşünüldüğünüzü ifade eden bir simge sizi çoooooooooook mutlu edecektir.

Babalara duyurula :))

23.5.11

Bebek mi o ki bebek arabasına binsin!

Ne zaman gülücek, ne zaman bakıcak, ne zaman yiyecek, ne zaman dönücek, oturucak, emeklicek, yürüyecek derken koşan 1 cücem var benim!

Hani alışveriş merkezi gezmeyi çok seven ana - kızdık ya biz!

Şimdi kabuslarım oldu bu gezmeler!?!

Çünkü bebek arabasını attık!

Binmek istemiyoruz!

Doğum gününden 10 gün sonra yürümeye başlayan Simsim, artık koşmaya, çocukları bizzat yakalamaya, kedilere yetişmeye ve köpekleri hırlatmaya başladı!!!

Ağzı açılmış ısırmak üzere olan bi köpek, pati atmak üzere olan kedi ve kaçan çocukların peşinden topluyorum Simsim'i :)

Alışveriş merkezlerine gittiğimizde paldır küldür mağazalara giriyoruz, oyuncaklarla oynayıp oynayıp yerine koyuyoruz!

Çocukların peşine takılıp, sarılıyoruz 40 yıllık arkadaş gibi :)

Hayranlarımızı peşimizden sürüklüyoruz!

Bu minyon yürüyen cüceyi görenler yolda bizi durdurup fotoğraf çektiriyor, konuşuyor ve birlikte vakit geçirmek istiyorlar :)

Manavdan meyve, fırından simit, baloncudan balon hediyeler alıyoruz. Para ödemeden geçiniyoruz :)

İnsanlara doğru sırıtarak koşunca erkek arkadaşını bırakan ablalar, eşini unutan abiler de kollarını açıp onu karşılıyor!

Anneannesinin dükkanına gittiğimizde, komşu dükkanların kapılarını açıp açıp ziyarete gidiyor...

Biri emlakçı, biri erkek kuaförü ve en sevdiği de bakkal...

Emlakçıda bilgisayar ve telefonlarla oynayıp sekreterlik yapıyor, erkek berberinde de berber koltuğuna oturuyor ve hemen önündeki lavaboda ellerini, yüzünü yıkayıp berber abileriyle oyunlar oynuyor :))

Benimle daha az temas, çevreyle daha çok vakit geçirme olunca benim işim kolaylaşıyor!

Artık herkesin elinde, eli heryerde hijyen sıfır :)

Sağlık sıhhatle yaşını dolduran bebeğimin mikroplarla tanışma vakti geldi, savulun mikroplar sizi elleyip, keşfedip, saçınızdan tutup sürüklemeye geliyoruz! :))

21.5.11

veeee 2nd Mother's Day'im :)

Her sene Mayıs ayını heyecanla bekliyorum.

Mayıs'ın 5'i Haso'nun doğum günü;
yani Etiler Doğa Şarküteri'nin önünde beni görmek, o anda bana en sevmediğim çikolata 'pikolata' hediye etmek :), hiç düşünmediğim 1 anda 'arnavut kızı, doğulu erkeği olmaz' kurallarını da yıkıp evlenmek, Simsim'e sahip olmak için, bizim için dünyaya geldiği gün :)


ve ikinci Pazar'ı da anneler günü!!! Bu sene de benim ikinci anneler günüm :)

ilk anneler günümle ilgili yazdıklarımı geri dönüp okudum da şimdi 'amaaaaaaaaan' diyorum...

İlk anneler günümü biraz buruk geçirmişim ama bundan sonrakilere önceden hazırlıklıyım :)

Burda, bazı forumlarda ve facebook'ta yazıyorum 'harika uyudu, şahane yedi, öyle yürüdü, böyle güldü, mutluyuz, süperiz'  diye...

Sonra da korkuyorum nazardan, gözden, sözden...

Anneler gününden bir gün önce Haso'ya sürpriz doğum günü organize ettim...

Dr. Bilal'i 18'ime girdiğimde annemlerin götürdüğü gece kulübünden beri takip ederim. Uludağ'a giderdik, orda da onu bulur giderdik...

Neden bilmem ama onun hoplayışı, zıplayışı, gülen yüzü çok eğlendiriyor beni belki de annemin saçlarına benzeyen saçlarının fönü :)))

Haso ve herşeyimize ortak iki çift arkadaşımızla birlikte Dr. Bilal'e gittik.

E tabi yaka iğnem Simsim'i buraya da götürecek değildim ya! :)

Doğumundan beri 3. kez Simsim'siz gece dışarı çıktık, anneannesine bıraktık (o da eğlencedeydi yani :)

ve ertesi gün de anneler günüydü ve canım kızım bana verebileceği ennn güzel hediyeyi verdi (öğlene kadar uyudu ve uyudum!!!)

Uzun zamandır saat başı uyanan cadı; anneler gününde uyudu ve beni mest etti! :)

Seni seviyorum yürüyen cücem benim!!!

17.5.11

Simsim bilgisayarımı yedi!

Bilgisayarım; babasına kameradan el sallamaya bayılan kızımın azizliğine uğradı!

Kızımcım; biliyosun ki bu kutunun içinden baban çıkıyo, sana el sallıyo... Niye paldır küldür yerlere atıyosun da ekranı perişan ediyosun :)

Ekranın bişeylerini bozmuş.

Telefondan bloga yazı girmeyi beceremedim, mesajı zor yazıyorum parmacıklarımla... Klavyemsiz yapamam ben!

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...