22.3.10

20lik dişim eksikti!

1 Simre alana 20'lik diş bedava!

Geçen gün arkadaşlarımızla otururken konu nerden açıldı hatırlamıyorum da 20'lik dişlerden bahsetmeye başladık.

Dedim ki ' benim 20'lik dişim çıkmadı, artık çıkmaz heralde'... Demez olaydım!

Cumartesi konuştuk Pazartesi gecesi acile taşındık!

Ben dilimle getiriyorum herşeyi başıma :)

Neymiş efendim, 20'lik dişim çıkmaya çalışıyomuş, apse yapmış, yarılıp çekilmesi gerekiyomuş ama doğumuma az kaldığı için o anda doğum gerçekleşebilirmiş en iyisi ertesi gün hastaneye gidip doktorum nezaharetinde hastanedeki bir diş hekimine gitmekmiş.

Ben o ağrıyla o geceyi nasıl atlattım bilemiyorum.

Ertesi gün koştura koştura doktoruma gittim, konuşamaz bi halde...

Acile gittiğimiz diş hastanesindeki doktorun dediklerini anlattım yana yakıla... Bi yandan da keşke hastane çantasını da getirseydik diye hayıflanıyordum :)

Of meğer yine abartmışım, öyle şey olmazmış, antibiyotik tedavisiyle apse geçermiş sonra çektirebilirmişim...

Sonra hastanedeki diş hekimine gittim, antibiyotik verdi, 3 gün sonra da dişi çekeceğini söyledi...

Tamam deyip çıktım ama içime sinmedi doktor fobisi olan ben güvenemem ki öyle her doktora...

Hayatımda tanıdığım ve güvendiğim iki doktordan biri Mehmet Ali Özer'i aradık hemen;

O bana 32 dişini çekicem dese çek Mehmet Ali abi derim :)

(diğerini biliyosunuz bloğun başından sonuna bahsediorum zaten :)

'Sakın demiş, şimdi ne 20'lik diş çekmesi, Sitare hassastır, kasar kendini kafaya takar, doğurası yoksa da doğurur'

Onu dinledim tabiki, dişimi çektirmedim. 3 gün kadar hiç 1 şey çiğneyemedim, konuşamadım ama sonra antibiyotikle birlikte 4. gün tüm ağrım sızım dindi.

En yakın zamanda çenemin derinliklerinde saklı kalmış 20'lik dişim Mehmet Ali abinin ellerinden öper :)

15.3.10

En'lerin doktoru :))

Simre'nin boyu uzuyor, sürekli kilo alıyor.

Minik çikolatamızın gramajı artıyor :)

Dünkü kontrolümüzde kilomuz 1870 olmuştu.

Her gittiğimde beni tartan doktorumun hassas tartı modundaki yaklaşımıyla hamileliğimden şu ana kadar 6 kg almış bulunmaktayım :)

Söylediğine göre de bundan sonra maksimum 3 kilo daha alırmışım. Sonrasında da bu kiloların hepsini tıkır tıkır gönderirmişiz :)

Hayatı boyunca sebzelerle beslenen, kilosuna dikkat eden ama evliliğimizin ilk zamanlarında doğu kültürüne alışık olmayan midem ve gözlerimin azizliğine uğrayarak 12 kilo almış bir kişi olarak benden bekleneni yaptım ve başardım!

Koskocaman göbekli (hala bu erkek göbeği, yanlardan almadın, kilo almadın, bu bebek erkek' diyenler var :) ama arkadan bakınca bildiğimiz Sitare olan ben, artık çok yakında Simre'yi gururla tüm sevdiklerimize koklanması için sunucam :)

Sevgili doktorum doktorum Altuğ Semiz'le ilk görüşmemizde 'yandın! Kilo konusunda en sert doktoru buldun' demesiyle o anda doğru doktor kararı verdiğimi anlamıştım zaten...

Doktorum! o cümleyi şöyle değiştirelim; 'yaşadım! En ilgili, benim gibi en pimpirikli, en kuşkulu, en araştırmacı, en anlatıcı, en açıklayıcı, Hasot'un gelmedği tek gittiğim zamanlarda Hasot'u en azarlayıcı, enn süpeeeer doktoru bulmuşum :)

Bu aralar muayenelere o kadar keyifli gidemiyorum, sebebi de doğumun yaklaşmış olması...

Benim merakım dinmiyor, yanında hediye olarak bir de korku getiriyor :)

Bu bebeği büyütmesi, böyle karnımızda sevmesi güzel ama çıkış işlemleri olmasa olmaa mı :)

5.3.10

O endişeli, ben meraklı :)

Simre'nin adını burdan duyurduktan sonra artık herkese söylemeye başladık.

Ondan önce en en en yakınlarımız biliyordu sadece...

Şimdi benzinci, market, kasap, kuaför ve yoldan geçen ismini bilmediğim teyzeler kızımızın adını biliyor artık! :)

Genç kızlar bi kenara not alıyor, çok beğendim. 'Anlamı da çok güzel, ben de bu ismi koymak istiyorum' diyorlar...

Biz ilk anda çok beğendik ama herkesten bu kadar süpper tepkiler alacağımız aklımıza gelmemişti.
Facebook'ta bloğun linkini verip herkese bebişimizin ismini duyurduğumuzda aldığımız tepkiler süper süper süperüstüydü :)
Yorum yapan, beğenen tümmmm arkadaşlarımıza, sevdiklerimize kocaman kocaman teşekkürler ediyoruz.


Ablamın heyecanla ismi bulup bana ilk söylediği anı hatırlıyorum da...

Çeşitli testler ve hurafelere göre cinsiyeti erkek çıkan bebeğin doktorumuz tarafından 'kız' olduğunu öğrendiğimiz gündü.

Biz biraz buruktuk çünkü erkek için isim hazırdı, planlar hazırdı, ona alışmıuştık...

ve tabi erkek bebeğin ismi şimdi beni kıskanan Hasot tarafından bulunmuştu :)

Onun ismine çok yakın, onu tamamlayan bi isimdi.

Benim adımdan da bi harf içeriyordu çok şükür :P

Evet, ben de onu o zaman kıskanıyordum!

Ama ne oldu, döndü dolaştı Sitare'nin yıldızı parladı kalbimizdee :)

Kıskanma sırası Hasot'ta! :)

Ben 'canım kızım, benim kızım, benim parçam' diyorum diye birileri çok bozuluyor...

'sadece senin kızın mı, senin parçan mı' diye buruluyor...

'Sen o blogda yazıyorsun, sanki sadece senin kızınmış gibi' diye Sezercik numaraları yapıyor.

Sen de yaz diyorum, yazıcam zaten diye hırslanıyor.

Yakında 'endişelibaba' diye bi blog açılırsa şaşırmayın :)

Neden mi endişeli baba;

Çünkü hamileliğimden beri, bilmediğimiz bu yola girdiğimizden beri ben aşırı meraklı,

O da iki kaşı havaya kaldırarak nasıl yapıyorsa alnında 5 tane enine çizgi oluşturduğu gözleri açık bakışlarıyla oldukça endişeli :)

Ufak bir ağrım olsa,

Numaradan 'ay' desem,

ve şu son zamanlarda 'doğumla ilgili şakalarımla' hemen endişeli bakışlar devrede :)

Bu arada her zamanki geyikliklerim yüzünden 'yalancı çoban' gibi tüm inandırıcılığımı yitirip ortada kalırsam şaşmayın :)

3.3.10

Bebişimizin ismi?!?!?!?

Bebişimizin ismi, cinsiyetini öğrendiğimiz günden beri belli...

İsim arama sitelerini didik didik didiklerken ablam da bir yandan araştırmış.

Benim kenara yazdığım 4 ihtimalin içinden birisini bulmuş ve heyecanla benimle paylaşmıştı.

İşte o isim; bebeğimizin ömür boyu taşıyacağı, onunla yaşayacağı isim oldu..

Babası da ismi duyunca bayıldı bayıldı bayıldıııııııı :)

Büyüklere önce biraz yabancı gelse de sonra 'annesinin adından sebep' zorluğuna alışıldı ve yine bayılındı...

Doktorumuz öğrendiğinde ayrı bayıldı...

Bayıldıkları direk duydukları isim değil! İsmin anlamı ve annesinin adıyla olan uyumu! (Babamız kıskanma :)

Ben küçükken adımı hiç sevmezdim!

Öğretmenler hep farklı bir şekilde telaffuz ederlerdi...

Sitella, Stara, Star ve bi takım kısaltmalar...

İsmimi sorduklarında sürekli tekrarlamak zorunda kalırdım, bıkmıştım!

Sonra Türk olmadığımı iddia eden konuşmalar vs.

Anneme kızardım kolay bir isim neden koymadınız diye...

Eğer ikinci bir adım olsa direk onu kullanırdım o zamanlar...

Sonraları ismimin ne kadar kalıcı olduğunu gördüm.

Zor anlaşılıyordu ama zor unutuluyordu.

Belki çoğu insanın tanıdığı tek Sitare bendim.

Hani içinde Sitare geçen bir konuşma geçse; 'hani'ufak, tefek şirin kız mı' diyenlerin çok olduğunu biliyorum :)

Hasot, arkadaşlarına benden bahsettiğinde içlerinden tanıyan çıkmış ve yine bu ifadelerle beni anlatmışlar :)

Rock müzikle ilgilendiğim zamanlarda 'Sitare' dendiğinde yine akıllara ben geliyordum aradan 10 seneden fazla geçmesine rağmen yine 'Sitare' dendiğinde direk hatırlanmak çok güzel!

Hangi Sitare, denmez hiç...

Bellidir, benimdir o cadı :)

Her yere elimi attığımdandır ki Kenan Erçetingöz, Serdar Ortaç, Okan Bayülgen ve Beyaz'ın da bildiği ufak tefek Sitare benimdir :) Hatta Beyaz, ismin ne kadar enteresan diyip skeçlerinde kullanmıştır...

Maalesef hocalar da beni unutmazlar. Hangi Ebru, hangi Hande demezlerdi anneme. 'Hımm demek Sitare'nin annesi sizsiniz' diye başlardı görüşmeler...

İşte kızımın adı da böyle herkesin hafızasında yer edecek bir isim olacak!

Kimse onu unutmasın, kimseyle karıştırılmasın ve o da aklı erdiğinde ismiyle gurur duysun diye...

Benim adım SİTARE, farsça kökenli, anlamı ise; Dünyaya en uzak olan ama en net görülebilen YILDIZ.

Kızımızın adı ise SİMRE; YILDIZIN yeryüzüne yansıması anlamına geliyor.

Yani  işte Simre benim gölgem, benim parçam, benim canım, benim şanslı ve güzel kızım :)

1.3.10

Haso uses me :)

Geçen hafta Hasot'un arkadaşının nikahına gittik.

Takı kuyruğu uzadıkça uzuyor, sonu gelmiyordu...

Hasot, işte beni o anda kullandı!

'Gel' dedi ve damadımızın teyzesiyle beni en öne getirdiler... Aradan sıyrıldık. Çok utandım, halbuki ben beklerdim ama birisinin beklemeye niyeti yoktu, kendisine bahane doğdu, o sevmez öyle kuyrukları filan...

---

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...