30.12.09

Bebeğimizden doktorumuza 'Merry Christmas!'

Benim bu kadar rahat, kendimden emin ve mutlu hamilelik dönemi yaşamamı sağlayan, çilemi çeken ve çekecek olan doktoruma yeni yıl hediyesiz gitmek olmazdı!

Bunun için çok yakında Yeşilköy'de atölyeli, showroom'lu kurabiye ve pasta dükkanı açıcak olan arkadaşımdan yardım istedim :)

Minik kızımızın tıpkısının aynısı kanatlı meleğimiz; ağzında emziği, noel baba kıyafeti ve şapkasıyla minik kurabiyeler olarak doktorumuzun damak tadına sunuldu...

Tabii onları yemeye kıyabilirse :))

Benim doktoruma hediyem minik bebeğimin kurabiyeleriyken onun bana en güzel hediyesi 'bebeğin aynı sen' demesiydi!

Hayır! Kendimi beğenmiş değili aslında ama ufak bi megalomanlık aldı başını gidiyo bende hamilelikle birlikte :)

Ağzıyla, burnuyla, kulağıyla, dudağıyla, elleriyle minicik benden bi tane daha istiyorum, çok mu şey istiyorum ki :)

Babasına sormaya ne gerek var? O beğenmiş almış bi büyük boyunu! Küçük boyu da gelse fena mı olur :))

Gerçi ikimizle birden nasıl başa çıkacaksa :))

Kim hava basıyo göbeğime!


6. aya girdim gireli günden güne göbeğim şişiyor.

Geceleri gerim gerim geriliyo, sabah kalktığımda biraz daha büyümüş oluyor.

Artık dışardan bakınca tam 1 hamileyim!

Markete gidiyorum; gözler göbekte!

Alışveriş merkezi geziyoruz; göbeğim takipte!

Benzinciye giriyorum; tanımadığım insanlardan 'Allah bir nefeste kurtarsın' duaları alıyorum :)

Hele Aslı'nın aldığı 'we are excited' yazan body'i giydiğimde tepkiler direk yüzlerde gülücük olarak beliriyor :)

Kız mı erkek mi sorularının yanısıra ayyy ne tatlı diyenler var göbeğime! :)))

Bebişimiz daha doğmadan 'ne tatlı'ysa!?! Doğduktan sonra yapış yapış tat içinde baldan tatlı lokum olucak lokum :)))

Offff Tom Tom!!!!!!!!!!!!

Dün Teşvikiye semalarından 15.00 sıralarında çıkabildiğim yolculuğum 17.15'te Memorial'da son buldu!!!

Saat 15.30'da olan randevum perişan oldu!

Arayıp gecikeceğimi haber verdim ama gecikmekten de öte oldu biraz!

Bir ara 'randevuyu iptal mi etsem, açlıktan ölmesem bari, uçmak istiyorum, kenara çekip biraz uyusam mı' gibi boş sözler edinirken buldum kendimi!

Teşvikiye'den Memorial rotam Feriköy üzerinden devam edecekti fakat Nişantaşı'nın kilit trafiği yüzünden Fulya, Şişli ve Okmeydanı olarak yolumu değiştirdim.

Ah ne iyi yaptım!

İyice kitlendim, Allah'tan simitçi gördüm de açlıktan ölmedim!

Yeni yol arkadaşım navigasyonum Tomtom'dan yol yardımı rica ettim, hani kestirmeden filan götürsün diye!

O da benle kafa buldu!

Diyo ki 'sağa dön' e tamam tomtomum döniyim de orda yol yok! Dapdaracık bi sokak var, hem de dimdik!

Sana güveniyim diyorum, vardır Tomtom'un bilgidiği 1 şey :)çabalarım sonucu arabanın altını vuruyorum!

Ay tomtom ya!

Bu arada dönüp dolaşmaktan benzinim bitiyo, yolda kalmaya ramak var!

Tam o sırada Hasot arıyo, ay o da ne ya şarjım bitiyo!!!

Çıldırmak üzereyim! 'Ah ne yapsam ne yapsam kurtulabilsem' şarkısı çalıyor radyoda...

Kapatıyorum, bebişimizin klasik şarkılarından açıyorum...

O beni sakinleştirirken, bi taraftan da tomtom bağırıyor, sola dön, sola dön, tekrar sola!

ve bu hikaye benim pilimin bitmesi ve hastaneye varmamla sona eriyor!

Evet vardım! Hastaneye vardım! İnanılır gibi değil! ama doktorumu beklerken uyuklarken buldum kendimi :)

24.12.09

Yoga Yogi Yogo! :)

Hamile yogası yapıyorummmmm!

İstanbul'da hamile yogası yapılabilecek, benim eleyerek seçtiğim üç yer var. Yoga Şala Etiler, Cihangir Yoga ve Do'um!

Hangisi diye ben çok düşündüm...

Sonra oturup düşünmek yerine ikisini de yerinde görmeye ve ona göre yogaya başlamaya karar verdim.

Önce Yoga Şala'ya gittim. Etiler'de en sevdiğim dürümcü Wrap'ın çok yakınında... Arabanızı rahatlıkla parkedebilirsiniz her yer boş. Yeni bir binanın en üst katında yer alıyor. Hamile Yogası Salı ve P.be günleri, Hocası Brezilyalı Yara Leite Goulart, dersler İngilizce... Ben gittiğimde derse geç kalmıştım, denemek için katılacaktım ama maalesef yetişip de göremedim.

Daha sonra Cihangir Yoga'ya gittim. Bakırköy yönünden giderken Tophane'yi geçince karşı sırada Akbank'ın sokağından Cihangire çıkan yolda. O da Duran Sandwich'in yanında (onu da çok severim :P) Sinan Çetin' Plato'sunun 4 katında... Hemen yanında bi tane otopark var, arabanın tepesi ha çarptı ha çarpacak şeklinde giriyorsunuz. Hamile Yogası P.tesi günleri var. 1 saat yoga, 1 saat de doğuma hazırlık eğitimi var. Dersler isteğe göre Türkçe ve İngilizce olarak yapılabiliyor. Haftasonu ve haftaiçi iki farklı hoca eğitim veriyor.

Ben Cihangir Yoga'da haftaiçi DO'UM'un hocalarından Başak Kutlu Atay'ın eğitim verdiği programı tercih ettim. Neden bilmiyorum ama tıpkı doktor seçimim gibi gittim geldim ve kanımın ısındığı ve en çok sohbet eden hocayı tercih ettim :)

Yine seçimimden çok çok çoook memnunum. Hocam da hamile :) Onunla pek çok şey paylaşabiliyoruz. Doğum anı, öncesi ve sonrası ile ilgili bilgilerim doluyor, taşıyor! Sayesinde doktorum Altuğ Semiz biraz rahat 1 nefes aldı diye düşünüyorum çünkü onun başını daha az ağrıtıyorum :))))

Sinir, stres, gürültü, kirlilik ve sorular had safhada! Tüm bunları gidermek için ben yaptım, yapıyorum, siz de yapın :)

16.12.09

İçim kıpır kıpır :)

İçim hep kıpır kıpırdı zaten ama şimdi başka bi kıpırtı var :)

Şimdi köşeleri benden önce dönen ve yattığımda sağdan soldan yukarı doğru titreyen bi göbeğim var :)

20. haftalardan sonra hamileliğin en en en güzel zamanları diyebilirim. İlk zamanlar çektiklerinizi unutturan en tatlı dönem :)

Gece yattığımda oynaşan göbeğimi görmek nası garip 1 şey anlatamam!

Karabiberim Hasot'um şaşkınlıkla göbeğimle iletişimde...

Eve geldiğinde önce onunla konuşmaya başlıyor, sabah giderken onla vedalaşıyor...

Geceleri ona sarılıp, ona iyi geceler diyip uyuyor...

Göbeğim&Hasot arasına giremiyorum, kıskanıyorum ama kurtarın ben imdat! :)

14.12.09

Burda herşey yolunda baba! :)

Sevgili Bloğum,

Uzun zamandır sana yazamadım...

Neden diye sorma! Parmacıklarım tembelleşti, canları istemedi pek yazmak :)

Şimdi tango, salsa ve rumba yapaları geldi; çok şükür klavyenin başındayım bugün :)

Bebişimle 23. haftanın içindeyim.

Doktorumuzla kontrollerimizde bebişin videolarına ve fotoğraflarına bayıla bayıla bakıyoruz.

Geçen kontrolümüzde babasına 'burda herşey yolunda baba' hareketi yaptı baş parmağını kaldırarak :) Fotoğraflarını ve hatta becerebilirsem videosunu en kısa zamanda buraya ekleyeceğim.

10.12.09

Ses 1 - 2 Kontrol :)

Doktorumuz Altuğ Semiz bir haftalığına bizi terketti :( Detaylı ultrason için Cihangir Yılanlıoğlu'na yönlendirdi...

Cihangir Bey, SESSİZ ve derinden derinden inceledi bebişimizi. Önce kemklerinin boyunu ölçtü, kalbine baktı, atışlarını dinledi, sonra sanırım kılcal damarlarına, sonra parmaklarımız sayıldı tek tek ve sonra daha anlamadığım bir sürü şey :)

Bebişcağımız tam olarak 475 gr oldu, belki ben bu satırları yazarken artık yarım kiloya ulaşmıştır artık :)

Her yeri belli, minyatür insan parçası :)

Haftaya da yüzünü inceleyecek Cihangir Bey, çünkü utangaç kızımız yüzünü göstermedi detaylı ultrasonda!

4.12.09

Geziyorum, öyleyse varım!

Bu aralar yine gez dolaş, dükkana uğra Hasot'a dert ol moduma girdim :)

ama gezmelere başladığımdan beri, tansiyon problemi yaşıyorum.

Nişantaşı Afrodit'ten gelen 'indirime girdik' mesajıyla fırlayan tansiyonum, dükkanda gezinirken bammm diye düşüverdi. Sağolsunlar tuzlu bişilerle destekleyip toparladılar beni :)

Uzun süren hamilelik yogası araştırmalarım sonucunda Yogaşala'ya görüşmeye gittim. Salı günü başlıyorum inşallah!

Bu hafta Ayşe Öner'in 'Bebeğim olacak' seminerine katıldım. 3 seminer sonunda sertifika veriyorlarmış.

Yalnız işin komiği her seminerde aynı şeyler anlatılıyor; bebek yıkama ve ilk yardım teknikleri değişecek değil ya!

Yani popomu kaldırıp da 1 seminere gittiğime şükredip sertifika vermeleri gerekirken benden 3 kez gitmemi bekliyorlar, ne komik! :)

5 Aylık oldum. Ne açım ne açıktayım! :)

Şu an ultrasonik bebikim tam olarak 5 aylık ve ben inanılmaz güzel bi dönem geçiriyorum.

Ne açım, ne açıktayım; (göbeğim hariç! Herşeyden fırlar oldu :)

Hani buzdolabını açamıyorum, soğan kavuramıyorum, domatesin en verimli zamanlarında domatesten nefret ediyorum diyordum ya şimdi herşey eski haline döndü!

Yine mutfakta harikalar yaratıyorum. En sağlıklı, en faydalı şeyleri bizzat kendim yapabiliyorum.

Geçen gün Hasot 1 şey itiraf etti!

Bu kötü hallerimdeyken bi kaç yemek yapma denemem olmuştu; ağzımı burnumu kapatarak, ellerime eldivenler takarak ve yemeği ocağa koyup mutfaktan kaçarak :)

Meğer tüm bu denemelerim birer kabusmuş :)

Nerdeyse her akşam iş çıkışı kayınvalidemlere uğrayıp yemek alan veya 'bugün komşu ne gönderdi' diye soran Hasot; benim yemek pişirmememi tercih ediyormuş ve 'bak bugün zor da olsa pişirdim yemek' diye hevesle sunduğum yemekleri zar zor yiyormuş :))

3.12.09

Unutmak kolay olsa, çoktan unuturdum! :)

Hamileliğimi duyurduktan sonra yavaş yavaş online günlüğümü de duyurmaya başladım.

Günlüğümün kokulu, çiçekli sayfaları yok! Hatta en önemli günlük özelliği olan minnnik kilidi de yok :)

İlk izlenimlere göre; içimi dökmüşüm patır patır, kırılmışım yaralı ceylan gibim alınmışım birilerine çok belli olmuş :)

ama alınması gereken değil başkaları alındı üzerine...

Aslımo; beni aradı, sordu, çağırdı (Hasot rötarlı haber verse de :) Hatice teyzenin tavuklu böreğini gönderdi, ıspanak yapıp dükkana getirdi, fabrikada sevdiğim yemek olsa eve gönderdi. Benim en kötü zamanımla Aslı'nın ameliyatı çakıştı, o dönem ikimize de kabustu. O yüzden sana gelemedik, sen gelemedin vs diye sakın üstüne alınma, uzaktan da olsa kumanda ettin sen :)

Mutfak kaçağı Ayşe bile mantı yaptı, onu da unutmam :) Hatta doktorum az pişmiş etlerden uzak durmamı söylediği için mantının içindeki kıyma iyice pişsin diye hamurları doğduğuna pişman etti, pişirdi de pişirdi :)

Dutçum, 7 gün 15 saat çalıştığı ve geri kalan zamanda uyuduğu halde arada derede hamsi tava yaptı; bol yeşillikle. Belki canım acı çeker diye domatesli biberli süper bişi getirdi, tatlı çeker diye de kabak tatlısı yaptı...

Kayınvalidem, ablam ve komşum Ayşe abla daimi catering şirketlerimizdi. Minnacık bebekli Aysun ablanın da sütlaçlarını unutmamak lazım...

Unutmak kolay olsa çoktan unuturdum, 1 sizi benim gibi unutabilsem :) ay yaaaaaaaa susuyorum tamam :))

Ama diyorum işte 'hamilelik bi hastalık değil hamilelik tamamen 1 AÇ'lık' Hem ilk zamanlar yemek yapamamaktan, sürekli mide bulantıları yaşamaktan doğan bi açlık hem de ilgi alaka isteğinden doğan bi açlık :)

Ünlü gurmeler neler dedi?

Yaz sezonunu geride bırakırken, Türkiye'de yeme - içme hayatına yön veren ünlü isimlerden yaza dair iz bırakanlar ve kış sezonu için tüy...